- Katılım
- 2 yıl 9 ay 4 gün
- Mesajlar
- 18,707
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 6,357
- Cinsiyet
Kışın soğuk havaya uyum sağlamaya çalışan vücudumuzun direnci düşüyor. Bağışıklık sistemimiz de kuvvetli değilse, daha hızlı ve kolayca hasta olup yatağa düşüyoruz. Soğuk havalar hastalıklara davetiye çıkarıyor. Kirlenen havanın soğuk ve kuru olması da burun mukozalarının kurumasına neden olarak bizi enfeksiyonlara karşı güçsüzleştiriyor.Toplu ve kapalı mekanlarda geçirilen süre uzuyor. Tüm bu etkenlerle grip, soğuk algınlığı, bademcik ve kulak enfeksiyonları kapımızı çalıyor. Hapşırık, öksürük, halsizlik, bazen ateş görülebiliyor. Oysa yaşam kalitemizi düşüren, bizi hem sosyal hayatımızdan hem işimizden alıkoyan bu enfeksiyon hastalıklarından büyük oranda korunabiliriz. Üstelik son derece basit yöntemlerle…
Enfeksiyonların yayılmasını önlemenin en etkili yolu, hiç kuşkusuz ellerimizi sık sık yıkamak. Çünkü ellerimiz gün boyunca yaptığımız çeşitli aktiviteler nedeniyle gözle görülmeyen yüzlerce çeşitte ve sayıda bakteri, parazit ve virüsle kaplanıyor. Enfeksiyon kaynağı olan bu mikroorganizmalar, hem kendimiz hem de çevremizdeki kişiler için risk oluşturuyor. Bu nedenle ellerimizi; bilekler, avuç içleri, parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri dahil olmak üzere en az 15 saniye bol su ve sabunla iyice yıkamalıyız.
AĞIZ VE BURNUNUZU KAPATIN
Soğuk havalarda kapalı mekanlarda daha çok zaman geçiriyoruz. Havada damlacıklarla asılı kalan bakteri ve virüsler de solunum yoluyla kolaylıkla bulaşarak; soğuk algınlığı, grip, zatürre gibi üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Bu nedenle mümkün olduğunca kapalı mekanlarda kalmamak, gitmeniz gerekiyorsa ağız ve burnunuzu kapatacak şekilde maske kullanmak enfeksiyondan korunmanızda önleyici bir yaklaşım olacaktır.
KLAVYENİZİ SİLİN
Ortak kullanılan malzemeleri dokunmadan önce silerek enfeksiyonun yayılma riskini azaltılabilirsiniz. Örneğin; işyerinde ortak kullandığınız masaları, kalemleri ve bilgisayar klavyelerini temizleyerek enfeksiyondan büyük oranda korunabilirsiniz. Kapı kollarını sık sık temizlemek veya spor salonlarındaki spor aletlerini kullanmadan önce tutacak yerlerini antiseptik ürün veya mendillerle temizlemeniz de enfeksiyonlardan korunmanızda fayda sağlayacaktır.
GÜNDE KAÇ ADIM ATILMALI
Düzenli egzersizler vücudunuzun savunma sistemini güçlendirdiği için yağış olmayan havalarda yürüyüş ve egzersizleri ihmal etmeyin. Vücut sağlığınız için günlük 10 bin adım önerisi tüm dünyada benimsenmiş bir tavsiyedir.
DOĞAL BESLENME NASIL OLMALI
Güçlü bir bağışıklık sistemi için dengeli beslenmek çok önemli. Özellikle çeşitli türden meyve ve sebze tüketmek, sağlık için gerekli beslenme öğelerini ve vitaminleri doğal yoldan sağlayacaktır. Mümkün olduğunca endüstriyel gıdalardan uzak durun, doğada yetişen ürünleri tercih edin.
ÇALIŞIRKEN MOLA VERİN
Gün içinde işinizde çok aktif ve yoğunsanız, düzenli bir uyku bağışıklık sisteminizi koruyor. Aynı zamanda gün içinde kendinize ara ara 5’er dakikalık dinlenme molaları verin. Ayrıca beyin ve vücut aşırı yorulduğunda bağışıklık sistemi zarar görüyor. Bu nedenle mümkün olduğunca stres faktörlerini azaltın, beyin ve vücudunuzun dinlenmesi için aktiviteler sonrasında dinlenme fırsatları oluşturun.
KALEMİNİZİ BAŞKASIYLA PAYLAŞMAYIN
Gün içinde dokunduğumuz birçok yerden enfeksiyon kapma olasılığımız fazla. Bunlardan biri de ufak bir olasılık gibi görünse de, aslında çok sık kullandığımız kalemlerin ortak kullanılması. Enfeksiyondan korunmak için işyerinde, bankalarda, mağazalarda ve birçok yerde kendi kaleminizi kullanmaya özen gösterin.
BULAŞIKLARI İYİ YIKAMALI
Kendi su bardağınızı kullanmanız, ağız yoluyla enfeksiyon kapma riskinizi azaltacaktır. Su ve sabunla yıkanmadan kullanılan ortak mutfak malzemeleri, virüs ve bakterilerin yayılmasına katkıda bulunuyor. Dolayısıyla başka kişilerin kullandıkları bardak, çatal ve kaşık gibi malzemeleri temizlemeden kullanmanız da hastalıkları çok çabuk kapmanıza sebep olacaktır. Bu nedenle ortak kullanılan bu tür malzemeleri kullanmadan önce mutlaka yıkayın.