Çapı 28 milimetre olan bir çiçek fosili, kehribar içinde korunmuş diğer çiçek fosillerinin yaklaşık üç katı büyüklüğünde.
Baltık kehribarından Symplocos kowalewskii (Symplocaceae) fosil çiçeği – bugüne kadar herhangi bir kehribarda keşfedilen en büyük çiçek fosili. C: Carola Radke
Kuzey Avrupa’nın Baltık bölgesinde bulunan fosil ağaç reçinesiyle kaplı çiçek, 38 ila 33,9 milyon yıl öncesine dayanıyor. Fosilin, orijinal olarak 1872’de Stewartia kowalewskii olarak adlandırılan eski çiçekli yaprak dökmeyen bir bitkiden olduğu düşünülüyor.
Eva-Maria Sadowski ve Christa-Charlotte Hofmann, son derece iyi korunmuş fosili yeniden analiz ettiler. Araştırmacılar, numuneden polen çıkardılar ve analizler, çiçeğin Symplocos cinsiyle daha yakından ilişkili olduğunu gösteriyor – bazı türlerin kabuğu alkolsüz içecekler yapmak için kullanıldığından Sweetleaf olarak da anılıyor.
Bu cins, Asya ve Amerika’da görülen beyaz veya sarı çiçekli yaklaşık 300 tür çalı ve ağaç içeriyor. Birçok modern tür, nemli tropik bölgelerde yetişiyor.
Araştırmacılar, Symplocos kowalewskii’nin çiçeği için yeni bir isim öneriyor. Symplocos kowalewskii muhtemelen Baltık ormanlarının çalılıklarında büyümüştü. Yaklaşık 40 milyon yıl önce, Dünya’nın iklimi daha sıcaktı ve kuzey Avrupa, tropik ve ılıman bir ormanla kaplıydı.
Araştırmacılar ayrıca, çiçeğin nadir boyutunun, muhtemelen çiçeği kaplayan çok miktarda reçine dökülmesinden kaynaklandığını öne sürüyorlar. Reçinenin özelliklerinin çiçek üzerinde büyüyen ve zarar veren organizmaları önlemeye yardımcı olduğunu da ekliyorlar.
Çiçekli bitkiler, bilinen 300.000’den fazla türü içeriyor. Fosil kayıtları, orta Kretase’de dünyanın her yerinde nispeten aniden ortaya çıktıklarını gösteriyor. Son 70 milyon yılda çiçekli bitkilerin evrimini kapsayan fosiller, iyi korunmuş çiçekler gibi nadirdi. Kehribarda korunan tüm organizmaların sadece yüzde 1 ila 3’ü botanik kökenli. Bunlar, bitki soylarının evrimini, paleobiyocoğrafik tarihlerini ve habitatlar, bitki çeşitliliği ve paleoiklim dahil kehribar kaynak alanını anlamak için oldukça değerli.
Baltık kehribarından Symplocos kowalewskii (Symplocaceae) fosil çiçeği – bugüne kadar herhangi bir kehribarda keşfedilen en büyük çiçek fosili. C: Carola Radke
Kuzey Avrupa’nın Baltık bölgesinde bulunan fosil ağaç reçinesiyle kaplı çiçek, 38 ila 33,9 milyon yıl öncesine dayanıyor. Fosilin, orijinal olarak 1872’de Stewartia kowalewskii olarak adlandırılan eski çiçekli yaprak dökmeyen bir bitkiden olduğu düşünülüyor.
Eva-Maria Sadowski ve Christa-Charlotte Hofmann, son derece iyi korunmuş fosili yeniden analiz ettiler. Araştırmacılar, numuneden polen çıkardılar ve analizler, çiçeğin Symplocos cinsiyle daha yakından ilişkili olduğunu gösteriyor – bazı türlerin kabuğu alkolsüz içecekler yapmak için kullanıldığından Sweetleaf olarak da anılıyor.
Bu cins, Asya ve Amerika’da görülen beyaz veya sarı çiçekli yaklaşık 300 tür çalı ve ağaç içeriyor. Birçok modern tür, nemli tropik bölgelerde yetişiyor.
Araştırmacılar, Symplocos kowalewskii’nin çiçeği için yeni bir isim öneriyor. Symplocos kowalewskii muhtemelen Baltık ormanlarının çalılıklarında büyümüştü. Yaklaşık 40 milyon yıl önce, Dünya’nın iklimi daha sıcaktı ve kuzey Avrupa, tropik ve ılıman bir ormanla kaplıydı.
Araştırmacılar ayrıca, çiçeğin nadir boyutunun, muhtemelen çiçeği kaplayan çok miktarda reçine dökülmesinden kaynaklandığını öne sürüyorlar. Reçinenin özelliklerinin çiçek üzerinde büyüyen ve zarar veren organizmaları önlemeye yardımcı olduğunu da ekliyorlar.
Çiçekli bitkiler, bilinen 300.000’den fazla türü içeriyor. Fosil kayıtları, orta Kretase’de dünyanın her yerinde nispeten aniden ortaya çıktıklarını gösteriyor. Son 70 milyon yılda çiçekli bitkilerin evrimini kapsayan fosiller, iyi korunmuş çiçekler gibi nadirdi. Kehribarda korunan tüm organizmaların sadece yüzde 1 ila 3’ü botanik kökenli. Bunlar, bitki soylarının evrimini, paleobiyocoğrafik tarihlerini ve habitatlar, bitki çeşitliliği ve paleoiklim dahil kehribar kaynak alanını anlamak için oldukça değerli.
