İşitme Kaybı Tedavisi

Katılım
3 yıl 7 ay 30 gün
Mesajlar
4,005
Tepkime puanı
3,355
Konum
TR-GB
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
İşitme kaybı tanısı konan her çocuk yaş gözetmeksizin işitme cihazı kullanmalıdır. Öncelikli olarak uzman hekimin kulak burun boğaz muayenesinden geçen işitme kayıplı hastaların gerekli odyolojik incelemesi odyolog tarafından yapılır. Bu süreç sonucunda işitme kaybının varlığı anlaşılarak işitme cihazı kullanılmasına karar verilmiş olan bireyler, işitme cihazı kullanabilirler.

Ancak kişinin tek taraflı mı çift taraflı mı cihaz kullanacağı, tek ise hangi kulağına işitme cihazı kullanacağı, cihazın tipi ve modeli kendi isteğine değil, işitme kaybının derecesine ve türüne göre uygulayıcı uzman yardımıyla belirlenir. Sağlıklı ve doğru olan yöntem genellikle budur.

İşitme cihazı satışında, çok önemli olmasına rağmen herhangi bir denetim yapılmadığından bu konu çok önemlidir. İşitme kayıplının uygulayıcı uzmanın önerdiği tip ve modeldeki işitme cihazının kullanması doğru bir seçim olacaktır. Özellikle bebeklerde uygulayıcı uzman (odyolog) olmadan işitme cihazı seçim ve uygulamasının yapılmaması gerekir. Unutulmamalıdır ki çocukların tüm akademik, sosyal yaşamı doğru tanı , uygun cihaz ve takiplerle değişecektir. İşitme cihazı alınırken, test merkezlerinde odyoloji uzmanı olup olmadığını araştırılması gerekir. Odyoloji konusunda uzmanlığı bulunan kişilerden konuyla ilgili görüş alınması hastanın yararına olacaktır.

İşitme kayıplı çocuklarda cihaz rehabilitasyonu çok önemlidir. Çocuk sesle tanıştıktan hemen sonra konuşma ve lisan geliştirilebilir, eğitim verilebilir ve sensorial sistem ses ile uyarılabilir. Bu yüzden rezidüel işitmenin yararlı olabilmesi için erken cihazlama çok önemlidir. İşitme kaybıyla doğan çocuklar duysal mahrumiyetten dolayı zarar görürler. Bu zararının en aza indirilmesi yaşıtlarının gelişimi yakalayabilmesi için erken dönemde işitme cihazı kullanımı şarttır.

Özellikle bebeklerdeki işitme kaybının tanınması ve işitme eşiklerinin belirlenmesi zor olduğundan dolayı, işitme cihazı seçim ve ayarlanması işinin deneyimli ve cihaz yönünden donanımlı odyologlar tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Seçilen cihazın özelliklerine ve programlamasına göre bebek çevresel sesleri duyacak ve tanıyacaktır. Doğru şekilde yapılmayan program ve doğru seçilmeyen bir cihazla bebeklerden gerekli performans alınamayabilir, bu da doğrudan konuşmayı etkiler.

Odyologların, işitme kayıplı çocuklarda işitme düzeyi değerlendirmesi ve cihaz uygulanmasından önce Çocuğun genel kulak hastalıkları yönünden herhangi bir hastalığının bulunup bulunmadığının tespiti için K.B.B uzmanı tarafından muayenesi gerekmektedir. Hastalık saptanırsa çocuğun takip, tedavi ve yönlendirilmesi K.B.B hekimleri ile birlikte yürütülmelidir. Eğer cerrahi veya ilaçla tedavi gerektiren bir hastalık bulunmaz, sadece iç kulağın etkilenmesiyle seyreden bir işitme kaybı tespit edilirse bu durumda işitme cihazı vakit kaybetmeden uygulanmalıdır. İşitme cihazı kullanımı gereği doğarsa ailenin bu konudaki tüm kuşkuları giderilmeli ve çocuğun cihazdan yarar görebileceği tarzda bir eğitim programına devam etmesi önerilmelidir. İşitme cihazlı rehabilitasyon programı süresince yıllık periyodik kulak muayeneleri ve işitme testinin yenilenmesi bu programının bir parçası olmalıdır.

Bugün bir çok teknik özelliğe sahip çok çeşitli işitme cihazları üretilmektedir. İşitme cihazının kullanılmasının temel amacı tüm seslerin doğal bir şekilde duyulması, özellikle konuşma sesinin de en konforlu şekilde anlaşılır hale getirilmesidir. Bu sayede konuşmayı öğrenme sürecinde bulunan küçük çocukların konuşma seslerini anlaması ve günlük kelime bilgisinin arttırılması sağlanır. Konuşmayı günlük hayatında yoğun olarak kullanmakta olan fakat giderek iki kulağında işitme kaybı artan yetişkin işitme kayıplılarda cihaz kullanımının amacı, konuşma seslerinin anlaşılması ve günlük iletişim kanallarının devamlılığını sağlamaktır.

Her iki kulağında işitme kaybı bulunan bir hastanın her iki kulağının da cihazlandırılması önerilmektedir. Bazen konuşmayı anlama becerisi düşük olduğunu gösteren testlere dayanarak tek kulağa cihaz uygulanması gerekebilir. Hastanın konuşmayı anlama kapasitesi düşük olan kulaktan yükseltilen fakat anlaşılamayan konuşmalar bazen konuşmayı anlaması daha iyi olan karşı kulaktan yükseltilen konuşmaların algılanmasını bozabilmektedir bu istisnai bir durumdur. Unutulmaması gereken şey işitme kaybı aynı bile olsa işitme cihazı kullanılması durumunda konuşulanların anlaşılmasının giderek kötüleşeceğidir.

Bilateral işitme cihazı kullanımı sayesinde iki kulağın sesin yön tayini iyi yapılır. Kafanın yapacağı gölge etkisinin azaltılması, gürültülü ortamda konuşmanın daha iyi anlaşılması, doğala yakın ses kalitesi ve ayrıca her iki kulaktan alınan seslerin beyinde birleştirilmesi etkisiyle sesin daha şiddetli algılanması ve dengeli bir işitme sağlanır.

İşitme cihazı kullanan çocukların hepsini aynı grupta toplamak olanaksızdır. Bunun en büyük nedeni, işitme tipi ve şiddetinin farklı olmasıdır. Bu sebeple seçilen cihazın özellikleri ve maksimum çıkış gücü farklı olacaktır. Küçük çocuklarda işitme kaybının değerlendirilmesinde davranışsal metotlar kullanılır. Bunlar; Oryantasyon Refleks Odyometri, Görsel Şartlandırma Odyometrisi ve Oyun Odyometrisi' dir. Fizyolojik test ABR ile de çocuktaki işitme kaybının belirlenmesi sağlanır. İmmitans ölçümleri sensorinöral sistem ve iletim sistemini değerlendirir. Bir çocukta işitme kaybı saptanmışsa lisan gelişimi değerlendirilmelidir. İşitme kayıplı çocuk cihaz kullanımına başladıktan sonra, yoğun bir eğitim programına tabi tutulmalıdır

Uygun amplifikasyonla çocuğun işitsel sinyalleri alması ve yanıt vermesi sağlanmalıdır. Ailenin bilinçlenmesi ve profesyoneller tarafından eğitilmesi gerekir. İşitme cihazları orta, orta-ileri ve ileri derecede sensorinöral işitme kaybı bulunan bebeklerin konuşmayı öğrenebilmesi için gereklidir. İşitsel uyarılmış beyin sapı (ABR) ile uyarılmış oto-akustik emisyon testi (OAE) kullanılarak, kabaca işitme kaybının derecesi belirlenen bir bebeğin, zaman geçirmeksizin işitme cihazına kavuşturulması gerekir. Bebeklerdeki kulak kepçesi ile dış kulak yolunun ölçüleri, yetişkinlerden ve birbirlerinden farklılıklar gösterdiği için, her bir bebeğin kendine özgü ölçümlerinin yapılması gerekir. Gerçek kulak ölçümü olarak tanımlanan objektif yöntem sonucunda işitme kayıplı bebeğin işitme eşiklerine göre, formüllere dayalı olarak seçilmiş olan hedef eğriye ulaşılmasını sağlayan işitme cihazının seçilmesi amaçlanır. Bu şekilde, seçilmiş olan işitme cihazı kulağında takılı iken serbest alan işitme eşikleri ölçülerek, daha önce seçilmiş olan işitme cihazının uygun olup olmadığı subjektif davranışsal eşiklere dayanarak denetlenir. Serbest alanda işitme cihazlı eşikler odyogramda işaretlenerek, konuşma muzuna girip girmediği denetlenir. Önceden seçilmiş olan cihazın hastaya yeterli amplifikasyonu sağlayamadığı anlaşılırsa, yerine uygun olanın seçilmesi sağlanır.

Aileler bebeklerinde konuşmanın öğrenilmesinde gecikme olup olmadığına da dikkat edebilirler. Fakat erken fark etmek için daha çok insan sesine reaksiyon verip vermediği irdelenmelidir. Bilindiği gibi bebek işitme kayıplı bile olsa İlk altı ayda agulama sesi normal işitenlerde de işitme kayıplılarda da hemen hemen aynıdır. Ancak bu aylarda bebeğin görmesi mümkün olmadığı bir noktadan çıkarılan sese bebeğin başını çevirip çevirmediği, gözlerini kırkıp kırpmadığı gibi tepkiler değerli ipuçlarını verebilir. Ailelerin kendi başlarına yapabilecekleri ve işitme kaybından kuşkulanmak için yardımcı olabilecek bazı gözlemlerin oldukça yararlı olduğunu söylenebilir. Bebeklik döneminden itibaren bir kulağının üstüne yatar pozisyonda uykuya dalarken, annesinin 1 metre uzaklıktan söylediği orta şiddetteki a\e\i\u\o\s\z seslerini duyunca uykusundan uyanıyor mu?

Altıncı ayından sonra yandan ve arkadan gelen orta şiddetteki seslere doğru yönelebiliyor mu? Dokuzuncu ayından sonra ismine dönüp bakıyor mu?

Bir yaşını tamamlayınca anlamlı bir sözcük üretebiliyor mu?

1.5 yaşını aştıktan sonra söylenen bir komutu yerine getirebiliyor mu? Eğer böyle bir şüphe uyandıracak durum var ise vakit kaybetmeden bir uzman odyologa danışılmalıdır Unutulmaması gereken Erken dönemde saptanan işitme kaybı beyin henüz konuşmayı öğrenmek için gelişimini henüz tamamlamadığından Konuşmanın öğrenilmesi için önemli ve duyarlı dönem henüz atlatılmamıştır. İşte bu dönemde konuşmanın öğrenilmesi için konuşma seslerinin iletilmesi ve eğitiminin işe yaraması ve bebeklerin normallere yakın konuşabilmesi söz konusudur. 5 yaşından başlayarak bir bebeğe konuşmayı duyurmak ve öğretmek zorluklarla dolu olacaktır. Erken tanı, gerekirse tıbbi tedavi\ uygun şekilde işitme cihazına kavuşturulması ile ailenin ve bebeğin özel konuşma eğitimine tabi tutulmasıyla bebeğin yaşıtlarını yakalaması mümkün olacaktır. Yapılan çalışmalar her yüz çocuktan birinin işitme kayıplı olduğunu göstermektedir.Erken tanı ve uygun tedavi ile çocuklarda işitme kaybını engellemek mümkündür.​
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt