İnsanlar Atları 4.200 Yıl Öncesine Kadar Evcilleştirmemiş

Katılım
1 yıl 5 ay 16 gün
Mesajlar
2,171
Tepkime puanı
575
Cinsiyet
bPg20e
Yaklaşık 500 atın antik DNA’sı, insanların atları düşünülenden 1.000 yıl sonra, yani MÖ 2.200 yılına kadar evcilleştirmediğini ortaya koyuyor.

stamina1.jpeg

2019’da Moğolistan’da bir at çobanı beyaz bir atı kovalıyor. Yeni bir araştırma, insanların atları yaklaşık 4.200 yıl önce evcilleştirdiğini ortaya koyuyor. C: Ludovic Orlando

Antik at DNA’sı üzerine yapılan yeni bir çalışma, insanların atları önceden düşünülenden 1.000 yıl sonra, önce etlerine ve sütlerine erişim, sonra da ulaşım yetenekleri için evcilleştirdiğini öne sürüyor.

Genetik analiz, modern atların evcilleştirilmesinin MÖ 2.200 civarında bir tarih olduğunu gösteriyor ve bilim insanlarını hem atların hem de insanların binlerce yıl önce Orta Avrupa’ya nasıl yayıldığını yeniden düşünmeye zorluyor.

Atlar, uzun mesafelerdeki dayanıklılıkları, ağır yükleri taşıma yetenekleri ve binicilere verdikleri destek nedeniyle insanlık tarihinde devrim yaratmaya yardımcı oldu. Bu sayede insanların dünyaya hızla yayılmasına, yanlarında yiyecek ve teçhizat getirmesine ve at sırtında silahlarla savaşmasına olanak sağladılar.

2023 yılında Yamnaya kültürüne ait insan iskeletleri üzerinde yapılan araştırmalar, bu devrimin zamanlamasını, yarı göçebe insanların Hint-Avrupa dillerini de beraberlerinde getirerek Avrupa ve Batı Asya boyunca hareket ettikleri MÖ 3.300 ile 3.000 yılları arasına yerleştirdi.

Ancak 475 antik at genomu üzerinde yapılan yeni bir analiz, binlerce yıl önce insanların Avrupa’ya göçüne büyük at sürülerinin eşlik ettiği fikrini çürütüyor. Nature dergisinde yayımlanan makalede araştırmacılar, evcilleştirilmiş atların genetiğinde, daha önce varsayılandan bir bin yıl sonraya, MÖ 2.200 civarına işaret eden belirgin değişiklikler tespit etti.

stamina2.jpeg

Moğolistan’da bir binici atın yanında oturuyor. Yeni bir araştırmaya göre, insanlar başlangıçta atları etleri ve sütleri için evcilleştirdiler, ancak daha sonra atların insanları ve malzemeleri taşıma yeteneklerinden yararlandılar. C: Ludovic Orlando

Ekip, atın DNA’sını incelerken, genetik çeşitlilikteki keskin düşüşler ve nesiller arasındaki sürelerin kısalması da dahil olmak üzere, hayvancılık veya at sürülerinin insan tarafından yönlendirilen yönetimine dair kanıtları belirlemeye çalıştı.

Araştırmacılar, Yamnaya kültürünün yayılımından çok sonra, MÖ üçüncü binyılın sonuna kadar at genomunun Orta Avrupa ile Karpat ve Transilvanya Havzalarında yerel olduğunu keşfettiler. Ek olarak, at nesilleri arasındaki zaman yaklaşık 4.200 yıl önce önemli ölçüde azaldı; bu da yetiştiricilerin daha fazla hayvan üretmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Genetik çalışma ayrıca, modern evcilleştirilmiş atlarla eşleşen yeni bir soyun MÖ 2.200 civarında ortaya çıktığını gösterdi. Bu durum, Mezopotamya’daki at tasvirlerine ve Ural Dağları’ndaki savaş arabası mezarlarına ilişkin arkeolojik kanıtlarla da iyi bir şekilde örtüşüyor.

Fransa’daki Toulouse Antropobiyoloji ve Genomik Merkezi’nde moleküler arkeolog olan çalışmanın ortak yazarı Ludovic Orlando, “Görünüşe göre ilk evcilleştirme, Orta Asya’da yerleşik bazı avcı-toplayıcı gruplarda et ve süte erişimle gerçekleştirilmiş.” diyor. Ancak şimdiki Kazakistan’da yaşayan bu insanlar ulaşım için at kullanmıyorlardı.

Orlando, “Buna karşılık, 4.200 yıl önce atı evcilleştiren diğer gruplar, at soylarının daha önce ve o zamandan beri eşi benzeri olmayan bir şekilde yayılımı nedeniyle hareketlilik yüzünden teşvik edildi.” diyor.

stamina3.jpeg

At çobanları Moğolistan ovalarında at sürüyor. Evcilleştirilmiş atlar sahneye çıktıktan sonra hızla insanlarla birlikte yayıldılar. C: Ludovic Orlando

Orlando’ya göre bu evcilleştirme olayının tetikleyicisi, güneybatı Asya’da ve bozkırlarda kurak mevsimlere yol açan bir iklim olayı olabilir. Çünkü atlar, insanların yeni mera alanlarına hızla hareket etmelerini sağlayarak hayatta kalmalarına yardımcı olabilirdi.

Araştırmada yer almayan Colorado Boulder Üniversitesi’nden arkeozoolog William Taylor, bu araştırmanın, Yamnaya ve batı bozkırlarındaki diğer ilk kültürlerin vahşi atlarla bir ilişkisi olsa da, bunların atın ilk evcilleştirilmesiyle pek bir ilgisinin olmadığını oldukça kesin bir şekilde gösterdiğini söylüyor. Taylor ayrıca yeni çalışmanın genetik modelinin, diğer doğrudan kanıtlarla oldukça düzgün bir şekilde örtüştüğünü ekliyor.

Araştırmada yer almayan Basel Üniversitesi’nden biyomoleküler arkeolog Shevan Wilkin, daha önceki çalışmalarında at sütü tüketen Yamnaya bireylerini tespit etmesine rağmen, bunun muhtemelen bölgede atların evcilleştirilmesine yönelik erken bir girişimi temsil ettiğini söylüyor. Wilkin, yeni çalışmanın Yamnaya’nın bozkırdaki kitlesel göçleri için atları kullanma ihtimalinin giderek azaldığını gösterdiğini belirtiyor.

İnsanların atları neden köpekler, koyunlar, sığırlar ve hatta eşekler gibi diğer hayvanlardan çok sonra evcilleştirdikleri bir sır olarak kalmaya devam etse de, bunu yaptıktan sonra insanlar çok geçmeden neredeyse gittikleri her yere atları da götürmeye başladılar.

Orlando, “Nispeten daha sonraki bu at yayılımı, açıkça insanlar tarafından yönlendirildi, çünkü böyle bir yayılım, 50.000 yılı kapsayan veri setimizde benzeri görülmemiş bir şeydi.” diyor.​
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt