Horozlar ‘Cock-A-Doodle-Doo’ Diye Mi Öter?

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 8 ay 3 gün
Mesajlar
25,264
Tepkime puanı
8,715
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
horozlar-ingilizce-nasil-oter


Horozlar İngilizce nasıl öter?
Şahsen diller dünyasında hiçbir şeye şaşırmamayı çoktan öğrendim. Bence siz de hiç bir zaman anlaşılamayacak ve bilimsel olarak izah edilemeyecek bazı hususları dert etmeyi bırakırsanız rahat edersiniz.

İngilizce’de horozun öterken çıkardığı ses “cock-a-doodle-doo” olarak yazılır. Üstelik bu sözcüğün “onomatopoeia” yani yansıma ses olduğu iddia edilir. Demek ki anadili İngilizce olanlar horoz öterken bu sesi duyuyorlar. Oysa anadili Türkçe olanlar için pek de öyle işitilmiyor horozcuklar.

Diğer dillerde çok daha ilginç yansıma sesleri de var üstelik. Örneğin köpekler Japonlara göre “wan” diye, Korelilere göre “meong” diye havlıyormuş.

Atlar, Danimarkalılara göre “vrinsk” diye, İsveçlilere göre “gnägg” diye kişniyormuş.

Bitmedi. Arılar, Almanlara bakılacak olursa “sum” şeklinde, Japonlara göre “bun” diye vızıldıyorlarmış.

Kurbağaların çıkardığı ses, İngilizce konuşanlara göre “ribbit“, Polonyalılara göre “kum kum“, Taylandlılara göre “op op” şeklindeymiş.

Bütün bunları anlatmamın nedeni şu. Bütün diller birbirinden farklıdır ve hiç bir zaman izah edilemeyecek birçok hususu bünyelerinde barındırır. Doğadaki sesleri yansıtırken bile birbirinden son derece farklı sözcükler üretirler. Samanyolu galaksisinin her tarafında sonuçta aynı şekilde öten bir horozun İngilizce konuşanlara göre “cock-a-doodle-doo“, Türkçe konuşanlara göre “üü üü rü üü” diye ötmesinin bilimsel bir açıklaması yapılabilir mi?

Bu arada, komşumuzun bahçesindeki horoz “üü üü rü üü” diye değil, “üü üü üü üü” diye ötüyor. Geçenlerde dikkatimi çekti. Belki dili sürçmüştür diye düşünmüştüm ama en az dört-beş defa daha aynı şekilde öttü. Demek, eyleminin farkında ve yaptığının arkasında duruyor. Non-conformist bir horoz galiba. Sahibi bunun farkına varırsa sonu iyi olmaz diye düşünüyorum.

Dillerde mantık aramak​

Neyse, konuya dönelim. Dillerde genel olarak mantık aramak sizi bir noktaya kadar bir yerlere götürebilir, ancak bir noktadan sonra tamamen faydasızdır ve sizi kesin yanıtlara ulaştırmaz.

İngilizce’de “measure twice, cut once(iki ölç, bir biç) şeklindeki atasözü Hollandaca’da “üç ölç, bir biç” şeklinde, Romence’de “yedi ölç, bir biç” şeklinde, Estonyaca’da “dokuz ölç, bir biç” olarak, Maltaca’da ise “yüz ölç, bir biç” biçiminde söylenir. Sayı arttıkça artıyor, “trilyon ölç, bir biç” diyen bir millet var mı acaba?

İngilizce öğrenenlerin İngilizce ile Türkçe arasındaki farklılıkları sürekli olarak öne çıkarmaları ve bir mantık bulmaya çalışmaları ya da hangisinin mantıklı hangisinin mantıksız olduğunu tartışmaya kalkmaları dünyanın en gereksiz işlerinden biridir. O mantığı hiçbir zaman bulamayacaksınız. Bu nedenle, enerjinizi boşa harcamamanızı, iki dilin farklılıklarını devamlı öne çıkararak öğrenme sürecinize ket vurmamanızı, bu iki dili olduğu gibi kabul ederek İngilizce üzerinde yoğunlaşmanızı öneririm.

Türkçe’de kırkayak olarak adlandırılan hayvana İngilizce’de “millipede” yani Latince köken itibariyle “binayak” diyorlar diye oturup hayvancağızın ayaklarını saymanıza gerek yok
 
Geri
Üst Alt