Her Şey Boşluğa Bir Adım Atmakla Başlıyor

Eğer yükseklik fobiniz yoksa ve skydiving konusunda da deneyimliyseniz, yapılması gerekenler listenizin en başına base jumping’i mutlaka eklemelisiniz.

Serbest düşme ve paraşüt konusunda gerekli tecrübeniz yoksa bu ekstrem spor dalından uzak durmanızda fayda var. Çünkü yapabileceğiniz tek bir hata, ciddi sorunlar yaşamanıza neden olabilir.

Deneyim sahibi olmak şart

Ekstrem spor meraklılarının, özel olarak da yükseklik tutkusu olanların, çok yakından bildikleri bir spor dalından bahsedeceğiz: Base jumping… Bu spor dalının çıkış noktası ABD… 1978 yılında deneyimli bir serbest paraşütçü olan Carl Boenish, ABD sınırları içinde bulunan Yosemite Ulusal Parkı’nda bulunan dev bir kaya kütlesi El Capitan’ın üzerinden atladı. Böylece tarihin ilk base jumping atlayışını da gerçekleştirmiş oldu. Ağustos 1979’da ise Carl Boenish, John Noak, Dave Blattel ve Robin Head’ten oluşan ekip, Colorado’da bulunan Royal George Köprüsü üzerinden bir atlayış gerçekleştirdi ve bu deneyim başından sonuna kaydedildi. Peki, base jumping nasıl bir süreci kapsıyor? Base jumping, belirli metrede bir yükseklikten atlayış yaptıktan sonra uygun zamanda paraşüt açıp yere inerek yapılıyor. Bu nedenle ilk kural, serbest düşüş ve paraşüt konusunda deneyimli olmak. Paraşütün açılacağı zaman çok iyi belirlenmeli. Bu da tecrübe ve konsantrasyon gerektiriyor. Base jumper’lar, atlayıştan 5 ila 10 saniye sonra (yüksekliğe bağlı olarak) paraşütlerini açarak uygun iniş pozisyonuna geçtikleri takdirde sorun yaşamıyor. Ama serbest düşme sırasında yapılacak en ufak bir hata, ciddi sonuçlar doğurabiliyor.





Türkiye’de de elverişli lokasyonlar bulunuyor

Birkaç saniye de olsa gökyüzünde özgürce uçabilmek unutulmaz bir deneyim. Yaşamın sınırlarını zorlayan base jumper’lar, paraşüt açmadan önceki hissi çok iyi bilir. Sonsuz özgürlük hissi ve adrenalin ile bütünleşen soluksuz bir heyecan… Base jumping için

bilgi birikimi, uygun ekipmanlar ve güçlü bir bünye gerekiyor. Boşluğa atlayış yapmanın ve sonra paraşütle süzülmenin heyecanını deneyimlemeyi düşünüyorsanız, öncelikle skydiving gibi ekstrem sporlar hakkında da deneyim sahibi olmalısınız. Base jumping’e yönelmek isteyen ekstrem spor meraklılarının fiziksel ve mental olarak mükemmel bir formda olmaları da son derece önemli. Türkiye de coğrafik özellikleriyle base jumping açısından son derece uygun lokasyonlara sahip. Örneğin; Erzincan Kemaliye’deki Karanlık Kanyon, base jumper’lara son derece elverişli bir atmosfer sunuyor. Buradaki ilk base jumping denemesini ise 2009’da Arif Kemal Buhara gerçekleştirdi. Türkiye’deki bir diğer base jumping noktası ise Fethiye’de bulunan Babadağ bölgesi. 2012 yılında Belcekız Plajı’ndan bir gyrokopter ile 1000 metre yüksekliğe çıkan Cengiz Koçak, 13 saniyelik base jumping performansı sergiledi.





Bu isimlere dikkat

Bu noktada dünyanın en popüler base jumper’larına da bir göz atalım. 1976 doğumlu Jeb Corliss, profesyonel bir skydiver ve base jumper… Paris’teki Eyfel Kulesi, Seattle’daki Space Needle ve Rio de Janeiro’daki Kurtarıcı İsa Heykeli üzerinden yaptığı atlayışlarla tanınan Corliss, yeni rekor denemeleriyle dikkat çekiyor. 1969 doğumlu Avusturyalı ekstrem sporcu Felix Baumgartner’ı tanımayan kaldı mı? İnanılması güç skydiving performanslarında rol alan Baumgartner, aynı zamanda bir base jumper. Kurtarıcı İsa Heykeli üzerinden yaptığı atlayışla en alçaktan yapılan base jumping atlayışı rekoruna sahip olan Baumgartner, İsveç ve Fransa’daki atlayışları ile tanınıyor. Karavanında yaşayan ve dünyayı gezen Zak Tessier ise çok yönlü bir ekstrem sporcu. Skydiving, wingsuit flying ve base jumping sporlarının yanı sıra manzara fotoğrafçılığı ve kanopi pilotluğu ile ilgilenen Tessier, aslında bir mühendis. Bugüne kadar 8 bin 500’ün üzerinde skydiving ve bin 500’ün üzerinde base jumping performansı gerçekleştiren Tessier, bu maceraları YouTube hesabı üzerinden yayınlıyor.