- Katılım
- 4 yıl 2 ay 25 gün
- Mesajlar
- 25,600
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Havalimanlarında satılan her türlü ürün, alıştığınız fiyatlara kıyasla çok daha pahalıdır. Bu durumun oluşmasının pek çok mantıklı nedeni bulunuyor fakat bazı nedenleri keyif kaçıran cinsten.
Uçağı kaçırmamak için "ne olur ne olmaz" düşüncesiyle erkenden gittiğiniz havalimanlarında genellikle epey boş vaktiniz kalır. Bu zamanı sıkıcı geçirmemek adına dükkanları gezerken bir hediyelik eşyanın bile uçak bileti kadar fiyatının olduğuna rastlayabilirsiniz.
Kendinize hakim olup o ürünü almamayı başarsanız bile kapitalizmin cezbedici kokusu sizi çağırmaya devam eder. "Ateş seni çağırıyor" sloganı ağzınızı sulandırır ama menüdeki fiyatlara baktığınızda o ateşin aynı zamanda cebinizi yakmaya da hazırlandığını fark edersiniz.
150 liraya bir hamburger, 20 liraya bir su aldığınızda midenizdeki guruldamalar kesilir fakat bu kez kafanızın içindeki guruldamalar başlar: Bu parayı vermeye değer miydi, bununla dışarıda çok daha iyi şeyler almaz mıydım, havalimanları neden bu kadar pahalı ki? Gelin, bu konudaki merakları giderelim...
Buraların ekonomisi bildiğimiz piyasa ekonomisinden farklıdır. Nasıl ki talep azlığından dolayı Hakkari'deki fiyatlar talebin fazla olduğu İstanbul'a göre çok düşükse bu piyasa farklılığı örneği havalimanlarında da geçerlidir.
Ürünler pahalı olmasına rağmen talep hâlâ fazla olduğu için ürünleri ucuz satmak satıcı için hiç mantıklı olmayacaktır. Yani size pahalı gelen ürünler başkalarına öyle gelmiyor olabilir. Pahalı bulanlar ise "nasılsa havalimanlarında nadiren bulunuyorum, bu parayı vermemin uzun vadede bana ciddi bir etkisi yok" düşüncesiyle harcama yaptıkları için talepte bir azalma olmaz.
Yüksek güvenlikli bir yer olan havalimanlarına dışarıdan istediğiniz gibi yiyecek-içecek sokamazsınız. Yapıldıkları yerler şehir merkezine genellikle uzak olduğu için etrafta alternatif marketler, restoranlar bulamazsınız. Eli mahkum bir şekilde içeride tüketim yapmanız gerekir.
Üstelik dışarısıyla rekabet halinde olmadıkları gibi içeride de ciddi bir rakipleri olmaz. Çünkü her kategorideki mağaza sayısı oldukça sınırlıdır. Bu nedenle fiyatları aşağıya çekme zorunluluğu hissetmezler.
Havalimanlarındaki bir işletmeciden bir ürün aldığınızda, aslında o işletmecinin kirasının bir kısmını da ödemiş olursunuz. Hatta bununla kalmayıp işçilerin maaşının bir kısmını da ödersiniz. Çünkü havalimanlarında çalışanlar genellikle birkaç dil bilen eğitimli bireyler oldukları için maaşları asgari değildir. Bu da haliyle fiyatlara yansımaktadır.
İşletmelerin kısıtlı bir depo alanı bulunur. Burada 2 liralık suyun 20 liraya satıldığını varsayalım. Eğer 2 liraya satılsaydı, havalimanlarına kamyonlarca su taşımak gerekirdi. Hepsini koyacak yer olmadığı için, "havalimanlarına götürülemeyen" o suların da parasını ödemiş oluyorsunuz. Yani işletme sahibi, deposunda 10 kat su varmış gibi kazanç sağlamış oluyor.
Havalimanları şehir merkezinden uzaktadır ve araçlar sadece orası için ürün götürür. Mal dağıtan araçların etrafta dağıtım yapabilecekleri başka bir yer bulunmaz. Ayrıca kısıtlı miktarda mal götürülebildiğini bir önceki maddede belirtmiştik.
Şehir içindeki mal dağıtım araçları ise birbirine yakın olan marketlere dağıtım yaptığı için ulaşım masrafları çok daha azdır, bu da haliyle fiyatlara yansımaktadır. Üstelik yakıt fiyatlarındaki artış da hesaba katıldığında ne kadar etkili bir sebep olduğu daha rahat anlaşılacaktır.
"Ülkeye ne kadar döviz girerse o kadar iyi!" mantığı hakim olduğu için bu durum TL'yle maaş alan Türk vatandaşlarını da etkiliyor haliyle. Kur farkı açıldıkça bu fark daha da hissediliyor. Sadece havalimanlarında değil, Efes gibi parayla girilen turistik yerlere de Türk vatandaşları bu yüzden daha fazla ödemek zorunda kalır.
Bu yöntemle havalimanlarını işleten özel şirketler pahalılığın en önemli sebeplerinden olarak gösteriliyor. Yukarıda saydığımız sebepler havalimanlarının pahalı olmasını mantıklı kılsa da şu anki fiyatlar astronomik seviyede olduğu için Yap-İşlet-Devret Yöntemi aracılığıyla haksız kazanç sağlandığı iddiaları üzerinde de duruluyor.
Zafer Havalimanı
Örneğin; Zafer Havalimanı için 2021'de 1.317.733 yolcu garantisi verildi fakat yolcu sayısı yalnızca 22.936'da (%1,8) kaldı. Aradaki fark için şirkete iç hatlarda 2 euro, dış hatlarda ise 10 euro ödeniyor. Bu garanti ödemeleri sizin vergilerinizden karşılanıyor.
Bir bilet alıp sinema salonuna gittiğinizde patlamış mısıra, kolaya normal fiyatından daha fazla para vermek zorunda kalırsınız. Havalimanlarındaki kadar pahalı olmasa da dinlenme tesislerindeki fiyatlar da pek çok benzer sebepten dolayı pahalıdır. Yine aynı şekilde tatil bölgelerinde de benzer bir piyasaya rastlarsınız.
Yani bunun temel sebebi, basit bir "İktisada Giriş" konusudur.
Uçağı kaçırmamak için "ne olur ne olmaz" düşüncesiyle erkenden gittiğiniz havalimanlarında genellikle epey boş vaktiniz kalır. Bu zamanı sıkıcı geçirmemek adına dükkanları gezerken bir hediyelik eşyanın bile uçak bileti kadar fiyatının olduğuna rastlayabilirsiniz.
Kendinize hakim olup o ürünü almamayı başarsanız bile kapitalizmin cezbedici kokusu sizi çağırmaya devam eder. "Ateş seni çağırıyor" sloganı ağzınızı sulandırır ama menüdeki fiyatlara baktığınızda o ateşin aynı zamanda cebinizi yakmaya da hazırlandığını fark edersiniz.
150 liraya bir hamburger, 20 liraya bir su aldığınızda midenizdeki guruldamalar kesilir fakat bu kez kafanızın içindeki guruldamalar başlar: Bu parayı vermeye değer miydi, bununla dışarıda çok daha iyi şeyler almaz mıydım, havalimanları neden bu kadar pahalı ki? Gelin, bu konudaki merakları giderelim...
Havalimanında satılan ürünler neden pahalı?
- Arz-talep meselesi
- Alternatifin olmaması ve düşük rekabet
- Kira ve giderlerin yüksek olması
- Alanların kısıtlı olması
- Ulaştırma maliyeti
- Turistlere yönelik fiyatlar
- Yap-işlet-devret yöntemi
1. Sebep: Arz-talep meselesi
Buraların ekonomisi bildiğimiz piyasa ekonomisinden farklıdır. Nasıl ki talep azlığından dolayı Hakkari'deki fiyatlar talebin fazla olduğu İstanbul'a göre çok düşükse bu piyasa farklılığı örneği havalimanlarında da geçerlidir.
Ürünler pahalı olmasına rağmen talep hâlâ fazla olduğu için ürünleri ucuz satmak satıcı için hiç mantıklı olmayacaktır. Yani size pahalı gelen ürünler başkalarına öyle gelmiyor olabilir. Pahalı bulanlar ise "nasılsa havalimanlarında nadiren bulunuyorum, bu parayı vermemin uzun vadede bana ciddi bir etkisi yok" düşüncesiyle harcama yaptıkları için talepte bir azalma olmaz.
2. Sebep: Alternatiflerin olmaması ve düşük rekabet
Yüksek güvenlikli bir yer olan havalimanlarına dışarıdan istediğiniz gibi yiyecek-içecek sokamazsınız. Yapıldıkları yerler şehir merkezine genellikle uzak olduğu için etrafta alternatif marketler, restoranlar bulamazsınız. Eli mahkum bir şekilde içeride tüketim yapmanız gerekir.
Üstelik dışarısıyla rekabet halinde olmadıkları gibi içeride de ciddi bir rakipleri olmaz. Çünkü her kategorideki mağaza sayısı oldukça sınırlıdır. Bu nedenle fiyatları aşağıya çekme zorunluluğu hissetmezler.
3. Sebep: Kiraların ve giderlerin yüksek olması
Havalimanlarındaki bir işletmeciden bir ürün aldığınızda, aslında o işletmecinin kirasının bir kısmını da ödemiş olursunuz. Hatta bununla kalmayıp işçilerin maaşının bir kısmını da ödersiniz. Çünkü havalimanlarında çalışanlar genellikle birkaç dil bilen eğitimli bireyler oldukları için maaşları asgari değildir. Bu da haliyle fiyatlara yansımaktadır.
4. Sebep: Alanların kısıtlı olması
İşletmelerin kısıtlı bir depo alanı bulunur. Burada 2 liralık suyun 20 liraya satıldığını varsayalım. Eğer 2 liraya satılsaydı, havalimanlarına kamyonlarca su taşımak gerekirdi. Hepsini koyacak yer olmadığı için, "havalimanlarına götürülemeyen" o suların da parasını ödemiş oluyorsunuz. Yani işletme sahibi, deposunda 10 kat su varmış gibi kazanç sağlamış oluyor.
5. Sebep: Ulaştırma maliyeti
Havalimanları şehir merkezinden uzaktadır ve araçlar sadece orası için ürün götürür. Mal dağıtan araçların etrafta dağıtım yapabilecekleri başka bir yer bulunmaz. Ayrıca kısıtlı miktarda mal götürülebildiğini bir önceki maddede belirtmiştik.
Şehir içindeki mal dağıtım araçları ise birbirine yakın olan marketlere dağıtım yaptığı için ulaşım masrafları çok daha azdır, bu da haliyle fiyatlara yansımaktadır. Üstelik yakıt fiyatlarındaki artış da hesaba katıldığında ne kadar etkili bir sebep olduğu daha rahat anlaşılacaktır.
6. Sebep: Turistlere yönelik fiyatlar
"Ülkeye ne kadar döviz girerse o kadar iyi!" mantığı hakim olduğu için bu durum TL'yle maaş alan Türk vatandaşlarını da etkiliyor haliyle. Kur farkı açıldıkça bu fark daha da hissediliyor. Sadece havalimanlarında değil, Efes gibi parayla girilen turistik yerlere de Türk vatandaşları bu yüzden daha fazla ödemek zorunda kalır.
7. Sebep: Yap-İşlet-Devret yöntemi
Bu yöntemle havalimanlarını işleten özel şirketler pahalılığın en önemli sebeplerinden olarak gösteriliyor. Yukarıda saydığımız sebepler havalimanlarının pahalı olmasını mantıklı kılsa da şu anki fiyatlar astronomik seviyede olduğu için Yap-İşlet-Devret Yöntemi aracılığıyla haksız kazanç sağlandığı iddiaları üzerinde de duruluyor.
BONUS: Uçak yolculuğu yapmıyor olsanız dahi havalimanlarına para ödüyorsunuz.
Zafer Havalimanı
Örneğin; Zafer Havalimanı için 2021'de 1.317.733 yolcu garantisi verildi fakat yolcu sayısı yalnızca 22.936'da (%1,8) kaldı. Aradaki fark için şirkete iç hatlarda 2 euro, dış hatlarda ise 10 euro ödeniyor. Bu garanti ödemeleri sizin vergilerinizden karşılanıyor.
Buna benzer piyasaları farklı yerlerde de görmek mümkün.
Bir bilet alıp sinema salonuna gittiğinizde patlamış mısıra, kolaya normal fiyatından daha fazla para vermek zorunda kalırsınız. Havalimanlarındaki kadar pahalı olmasa da dinlenme tesislerindeki fiyatlar da pek çok benzer sebepten dolayı pahalıdır. Yine aynı şekilde tatil bölgelerinde de benzer bir piyasaya rastlarsınız.
Yani bunun temel sebebi, basit bir "İktisada Giriş" konusudur.