Fotoğrafçılık Terimleri

Katılım
1 yıl 3 ay 9 gün
Mesajlar
2,162
Tepkime puanı
571
Cinsiyet
bPg20e
A tipi Renkli Film: ( İng. Type A Color Film) : 3400ºK renk ışısına sahip yapay aydınlatmaya dengelenmiş filmlerin genel adı.

Agrandizör : ( İng. Enlarger) : Negatiflerin kendi orjinal boyutlarından daha büyük boyutlar da basılabilmesini sağlayan optik araç.

Ajitasyon : ( İng. Agitation) : Kimyasal işlemler sırasında, duyarlı yüzeye sürekli olarak bozulmamış banyonun temas etmesini sağlayan yöntem; Bu yöntem özellikle film ve kağıtların gelişterme banyosunda bulundukları sırada ve saptama banyosunun (tesbit banyosu ya da fix) ilk birkaç dakikasında çok önemlidir. Üretici firmaların bu konudaki uyarılarına aynen uyulmalıdır.

Aktinik : ( İng. Actinic) : Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü; Film üzerine düşen ışık duyarkatı oluşturan gümüş tuzlarının yapı değişikliğine uğramalarını, siyah metalik gümüşe dönüşerek görüntüyü oluşturma ayarını sağlamaktadır.

Aktinometre : ( İng. Actinometer) : Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.

Akütans : ( İng. Acutance) : Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür.Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgelerindeki sınırların eğim açısının darlığı görüntünün kesinlik derecesini belirler. Bu açı büyüdükçe görüntü keskinliğe kaybolur.

Alan Derinliği : ( İng. Depth of Field– DOF) : Üzerinde odaklama yapılan cismin önünde ve arkasında oluşan net/seçik alandır. Bu alan cimin önünde 1/3, arkasında ise 2/3 oranında oluşur. Alan derinliğinin darlığını veya genişliğini etkileyen üç öğe, objektifin odak uzunluğu, kullanılan diyaframın açıklığı, ve cismin fotoğraf makinesine olan uzaklığıdır.

Alan Derinliği Ön Gösterimi : ( İng. Depth of Field Preview) : Bazı fotoğraf makinelerinde alan derinliğinin kullanıcı tarafından görülmesini sağlayan, diyafram açıklığının sağladığı görüntüyü donduran bir düğme veya kol bulunmaktadır. Tüm netleme, lens açıkken veya en büyük diyafram açıklığı ayarında yapılır. Günümüzde otomatik SLR makinelerin çoğunda alan derinliği ön gösterimi bulunmazken, eski manuel makinelerde daha yaygın kullanılmaktadır.


Anamorfik Objektif : ( İng. Anamorphic Lens) : Geniş bir görüş açısındaki görüntüyü sıkıştırarak belirli bir çerçeveye sığdıran objektif türü; Sinamaskop filmler de bu objektiflerle çekilmektedirler. Daha sonra göstericiye takılan bir parça ile görüntünün yayılması sağlamakta ve tüm perdeye kaplamaktadır.

Anti-Halo Tabakası : ( İng. Anti-Halation Backing) : Filmlerin arka yüzeylerine sürülen ve taşıyıcı taban ya da fotoğraf makinesinin arka kısmından yansıyarak yeniden filme dönüp "halelenme" ye neden olan ışığı emerek yok eden boyalı katman.


Anti-Statik Bez : Objektifleri ya da saydamları silmek için ve statik elektrikten kaynaklanan toz zerreciklerini uzaklaştırmak için kullanılan ilaçlı bez.


Atmosferik Perspektif : ( İng. Aerial perspective) : Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya da derinlik duygusu. Sis ve pus havada zaten varolan ve tüm filmlerin aşırı derecede duyarlı oldukları morötesi ışınları olağanüstü derecede artırır.
Bu ise duyarkat üzerinde genel bir yoğunluk yaratır. Sonuçta çekime konu olan cisimler uzakta, silik, ayrıntıdan yoksun ve belirli belirsiz görülürler. İşte buna da atmosferik perspektif denilmektedir.

Ayna Kilidi : Uzun poz sürelerini gerektiren çekimlerde fotoğraf makinesinin olabildiğince sabit durması gerekmektedir. Ayna kilitleme sistemi sayesinde, ayna yukarı kalkık durumda kilitlenir ve örtücü kapanana kadar bu durumda kalır. Böylece aynanın hareketinden oluşan sarsıntı ortadan kalkar.

Aynalı Objektif : ( İng. Mirror Lens) : Yapılışında çeşitli aynaların kullanıldığı objektif türü. Bunlar "katadioptirik" objektifler olarak da anılırlar. Çok büyük odak uzunluklarına, objektifin gövdesini uzatmadan sağlarlar.



B Ayarı : ( Bulb ayarı ) ( İng. Bulb setting) : Uzun pozlarda, makine perdesinin ya da obtüratörünün istenilen süre için açık kalmasını sağlayan kilitleme sistemi.

Bakaç : (Vizör) : Fotoğraf makinelerinde konuyu kadrajlamaya yarayan kısım. Bakaç, modern fotoğraf makinelerinde, pozlandırmayı denetlemeye yarayan bilgileri de içerir.

Balık Gözü Objektif : ( İng. Fish-eye Lens) : Çoğu zaman görüş açısı 100º nin üzerindeki geniş açılı (çok kısa odak uzunluklu) objektiflere verilen genel ad. Bu objektiflerin kimileriyle 180º görüş açısı elde edilebilmektedir. Bu tür objektiflerin verdikleri görüntüde ise aşırı bir görüntü bozulması (dairesel görüntü) söz konusudur.

Banyo : ( İng. Chemical bath) : Filmlerde ya da kağıtlarda oluşturulan gizli görüntüyü görülebilir kılmak, geliştirme banyosunun kimyasal işleminin sona ermesini sağlamak ve ışık görmemiş olan gümüş bromür zerreciklerini kendi içine alarak filmin saydamlaşmasını ve ışıktan etkilenme özelliğini yok etmek ve benzeri daha bir çok işlemi yapmak için kullanılan çeşitli kimyasal bileşimler.

Beşli Prizma : ( İng. Penta prism) : Genellikle 35mm. Tek objektifli refleks fotoğraf makinelerinde odaklamanın yapılmasını ve hareketli aynadan gelen görüntünün göze iletilmesini sağlayan parça.

Bileşik Objektif : ( İng. Compound Lens) : İki ya da daha fazla sayıda mercek biriminin kullanılarak yapılan objektifler. Böylece objektiflerin aydınlatma indisini büyütmek, görüntü bozulmalarını gidermek ve görüntü kalitesini yükseltmek mümkündür.

Bindirme : ( İng. Montage) : İki ya da daha fazla görüntünün birbiri üzerine bindirilerek, başka bir deyişle farklı filmlerdeki farkı görüntülerin aynı kağıt üzerinde birleştirilerek kullanılması.

Blör : ( İng. Blur) : Hareketin dondurulamamasından kaynaklanan netsizlik; Hareketin dondurulmaması çekim anında makinenin sallanmasından ya da görüntülenecek cismin hareketini donduracak yeterli örtücü hızının seçilmemiş olmamasından kaynaklanabilir.

Boyut : ( İng. Size) : Fotoğraf makinelerinde, filmlerde ve fotoğraf kağıtlarında büyüklüğün ölçüsünü ifade eden deyim.

Bükülme : ( İng. Curvature of Field) : Objektiflerin neden olduğu ve odak düzleminde bükülme ile sonuçlanan görüntü bozulması.

Büyük Boy Fotoğraf Makineleri : ( İng. Large Format Cameras) : Genellikle 13x18 cm. Ve daha büyük boyda tabaka film kullanan fotoğraf makinalarının genel adı.Büyük Format : Filmler boyutları (format) itibariyle üçe ayrılırlar: Standart (35mm.), Orta ve Büyük format. Büyük format, orta format olarak kabul edilen 4x5, 6x7, 8x10 (en x boy) ölçülerinden daha büyük filmler için kullanılır.
Büyük formatın avantajı, görüntü kalitesinde çok az kayıpla, oldukça büyük baskılara izin verebilmesidir. Büyük format’ ta gren sorunu yoktur ve örnek baskılar (kontakt) doğrudan negatiflerden yapılabilir.

Büyük Odak Uzunluğu : ( İng. Long Focus) : Fotoğraf makinelerinin kullanmakta olduğu filmin köşegen uzunluğundan daha büyük odak uzunluğuna sahip objektiflere verilen genel ad.


C 41 Prosesi : Renkli olumsuz filmlerin geliştirilmesinde kullanılan proses.

Çevrinme : ( İng. Panning) : Örtücü hızının en üst noktaya çıkartılmasına rağmen hareketin dondurulmaması ya da fotoğrafta hareket izlemi elde etmek için fotoğraf makinesinin, konunun hareketini izlemesi ve fotoğrafın tam bu anda çekilmesi işlemi.

Çift Objektifli Refleks : ( İng. TLR: Twin Lens Reflex) : Bazı orta formattaki fotoğraf makinelerinde iki ayrı objektif bulunmaktadır. Alt alta konan bu objektiflerden üstteki görüntünün bakaç ’a (vizör) aktarılmasını, diğeri ise filmin pozlanmasını sağlar. Bu tipteki fotoğraf makinelerinde sorun paralaks hatası olarak bilinen ve bakaçtan görülen görüntü ile film düzlemi üzerine düşen görüntü arasındaki alansal farktır.

Çoklu (üst üste) Çekim : Aynı film karesi üzerine birden fazla çekim yapılmasıdır. Bu sayede özel etkiler yaratılabilir. Örneğin tele objektifle çekilmiş ay fotoğrafı ile geniş açı objektifle çekilmiş manzara fotoğrafı üst üste çekilirse, ay normal görüntüsüne göre oldukça büyük bir görüntüde olacaktır.


Değişken Odak Uzunluklu Objektif : ( İng. Variable Focus Lens) : Belirli alt ve üst sınırlar içindeki tüm odak uzunluklarına sahip olabilen objektif türü; zoom objektif.

Deklanşör Kablosu ( İng. Cable release) : Fotoğraf çekerken deklanşöre basıldığında doğabilecek titreşimleri yok etmek ya da deklanşöre uzaktan kumanda edebilmek amacıyla kullanılan esnek ve bükülebilen tek biçimindeki deklanşör.

Deklanşör : ( İng. Shutter release) : Örtücünün açılıp kapanmasını sağlayarak fotoğrafın çekilmesini sağlayan düğme.

Diyafram Değeri : ( İng. F/number) : Diyafram çeşitli açıklık durumlarını simgeleyen sayılar. Diyafram değeri, objektif çapının, diyafram açıklığı çapına bölünmesi ile bulunur. Belirli bir diyafram değerine sahip tüm objektiflerin, o değerde, aynı miktarda ışık geçirmeleri gerekir. Diyafram değerlerinin sayısal olarak yükselmesi, makineye girecek ışığın azalacağını, küçülmesi ise artacağını gösterir.

Diyafram : ( İng. Diaphragm) : Fotoğraf makinelerinin objektiflerinde, açılıp, kısılarak filme ulaşacak ışık miktarını ayarlayan parça.

Diyafram Öncelikli Pozlama İng. Aperture Priority) : Bir çok çekim koşulunda, belirli bir diyafram değerinin kullanımına ihtiyaç duyulabilir. Fotoğraf makinesinde diyafram öncelikli pozlama seçimi yapılırsa, diyafram açıklığı sabitlenir ve makine mevcut ışık koşullarına bağlı olarak uygun enstantaneyi verir. Ayrıca bknz.: Örtücü hızı öncelikli pozlama ve ışık ölçer..

Diyapozitif (saydam) : İçinden ışık geçirerek seyredilen pozitif, yani gerçek renkli görüntülü renkli film.

Doğal Yoğunluk Filtresi : ( İng. Neutral density filter) : Fotoğraf makinelerinde, objektife takılarak kullanılan gri renkle filtrelerdir. Tüm renklerde aynı oranda süzüm yaptığı için sonuçsal görüntüde herhangi bir renk kaybına neden olmazlar. Diyafram ve örtücü hızı ile oynamanın mümkün olmadığı durumlarda,makinaya girmesi gereken ışığın azaltılması amacıyla kullanılırlar.

Doğal Yoğunluk Filtresi : ( İng. Neutral density filter) : Fotoğraf makinelerinde, objektife takılarak kullanılan gri renkle filtrelerdir. Tüm renklerde aynı oranda süzüm yaptığı için sonuçsal görüntüde herhangi bir renk kaybına neden olmazlar. Diyafram ve örtücü hızı ile oynamanın mümkün olmadığı durumlarda,makinaya girmesi gereken ışığın azaltılması amacıyla kullanılırlar.

Düşen Işık : ( İng. Incident Light) : Herhangi bir ışık kaynağından herhangi bir cisme düşen ışığa denir.

Düşen Işık Ölçümü : ( İng. Incident light reading) : Herhangi bir cisim üzerine herhangi bir ışık kaynağından düşen ışığın, bir düşen ışıkölçer yardımıyla ölçülmesi. Düşen ışıkölçer konudan ışık kaynağına doğru yöneltilir.

Düzeltme Filtreleri : (İng. Correction filters) : Renklerin, gözün gördüğüne en yakın biçimde elde edilmesini sağlayan filtrelerdir. S/B pankromatik filmlerin pek çoğu renk tayfındaki tüm renklere duyarlı olmakla birlikte bu duyarlılık gözün duyarlılığına denk değildir.
İşte düzeltme filtreleri bu denkliği sağlamak amacıyla kullanılan ve genellikle sarı ve sarı-yeşil renkteki filtrelerdir. Böylece S/B pankromatik filmlerin mavi renge olan aşırı duyarlılıkları azaltılmaktadır.

DX Ayarı : Film kasetlerinde bulunan ve film duyarlılığını otomatik olarak makineye aktaran sistem.


E-6 Proses : Diyapozitif (saydam) filmlerin geliştirilmesinde kullanılan işlem.

Elektronik Flaş : ( İng. Electronic flash) : Bir elektrik kondansatöründeki elektrik enerjisinin gaz dolu bir tüpten geçerken çıkardığı parlak ışığı, fotoğrafta yapay ve yardımcı aydınlatma kaynağı olarak kullanılmasını sağlayan elektronik aygıt.

Fazla Pozlama : ( İng. Over-exposure) : Filmin açık bir diyafram ya da yavaş bir enstantane hızı seçimi nedeniyle çok fazla ışık almasıdır.

Fıçı Bükülmesi : ( İng. Barrel distortion) : Genel olarak kısa odak uzunluklu ve diyaframı önde bulunan objektiflerde ortaya çıkan ve görüntüdeki düşey hatların bir fıçıyı andıracak biçimde eğilmeleri ile ortaya çıkan görüntü bozulması.

Filtre : ( İng. Filter) : İçinden geçen ışığın özelliklerinde çeşitli değişiklikler yaratan cam, jelatin ya da asetattan yapılmış, çeşitli renklerdeki araçlardır. Fotoğraftaki son görüntüyü değiştirmek amacıyla objektifin ön kısmına takılan her şey filtredir.
Filtrelerin, dairesel polarize, ısıtan, yıldız, yumuşatıcı çeşitlerinin yanında fotoğrafın tamamen rengini değiştiren çeşitleri de bulunmaktadır.

Flaş Kablosu : Flaş kızağının ve TTL flaşların üretilmediği dönemlerde, flaşın fotoğraf makinesine bağlantısını sağlamak için kullanılan kablodur. Oldukça ince ve kırılgandır ancak gerektiğinde flaşın, kablo mesafesinden kullanılmasını sağlar.

Flaş : ( İng. Flash) : Kısa süreli fakat çok parlak ışık yayan, yapay aydınlatma kaynağı; elektronik ve magnezyum flaşlar olmak üzere iki türü vardır.

Flaş Senkronizasyonu : Flaşın, obtüratörün açılmasına uyumlu olarak çalışmasıdır. Flaş senkronizasyonu için gerekli olan örtücü (enstantane) hızı makinenin türüne göre değişir (1/125, 1/60 gibi).
Kendi içinde flaşı olan kompakt makinelerde ve özel kullanımlı flaşa sahip SLR makinelerde doğru örtücü hızı otomatik olarak ayarlanır.
Fotoğraf makinelerinde genellikle iki tür flaş eşlemesi bulunmaktadır. Bunlardan "X" işaretli olan elektronik, "M" işaretli olanı magnezyum flaşlar için kullanılan eşleme noktalarıdır.

Flaş Yuvası : Flaş iki türlü kullanılabilir, flaş kablosu ile ya da flaş yuvasına takılarak. Kızaklı tip flaşlar fotoğraf makinesinin üstünde yer alan yuvaya geçirilir ve her iki taraftaki akım ileticiler sayesinde flaş çalıştırılır. Ayrıca bkz. Flaş kablosu.

Format : Bkz. Boyut.

F–Durağı : ( İng. F-Stop) : Bir f-durağı filme ulaşan ışığın değerini iki misli değiştirmek demektir. Diyafram açıklığını 2’den 2.8’e değiştirme, filme ulaşan ışığı ilkinden 1/4 oranında indirmek anlamına gelmektedir. Buna kıyasla diyafram açıklığını 2’den 1.4 ’e değiştirme filme ulaşan ışık miktarını iki katına çıkarmaktır.


Geliştirilmiş Fotoğraf Sistemi : ( İng. Advanced Photo System – APS) : 35mm fotoğraf makinesini öğrenmekle zaman harcamak istemeyen bir kullanıcı için Kodak’ın fotoğraf çekimini kolaylaştırma girişimidir. 35mm filmin 36mm enine oranla, IX240 olarak adlandırılan bu filmin eni 24 mm. dir. Aynı boyutta basımı sağlamak amacıyla daha yüksek oranda büyütülmeden dolayı, APS’deki grenler daha belirgin olacaktır.

Geniş Açı Objektif : ( İng. Wide angle Lens) : Kısa odak uzunluğuna sahip, konuyu daha geniş bir görüş açısı ile algılayan objektif türü.

Gökyüzü Filtresi : ( İng. Sky light filter) : Genellikle hafif sarı renkli ve hafif bir yoğunluk (doğal yoğunluk filtrelerinde olduğu gibi) içeren, manzara fotoğraflarının çekiminde yararlanılan bir filtre türü; belirli dalga boylarındaki renkleri süzerek daha doğal görüntüler elde edilmesini sağlarlar.

Görüntü Bozulması : ( İng. Aberration) : Çekilen fotoğrafların genellikle kenarlarında meydana gelen ve objektiflerden kaynaklanan görüntü bozulmalarıdır. Basit objektiflerde meydana gelen başlıca yedi tür görüntü bozulması söz konusudur. Objektiflerin dizaynı sırasında yapılan bazı düzeltmelerle görüntü bozulmaları önlenebilmektedir.

Görüş Açısı : ( İng. Angle of view) : Bir objektifin film üzerine düşürdüğü görüntünün kullanılabilir bölümünü "görebilen" geniş görüş açısı.

Gren : ( İng. Grain) : Film ya da baskılar üzerinde görüntüyü oluşturan noktalardır. Yavaş fimler (düşük ASA değerli filmler, örneğin 25 ASA, 50 ASA) küçük grenlidirler ve oluşturdukları görüntü keskindir, bunun tersi olarak hızlı filmler (Yüksek ASA) değerli filmler, örneğin 400 ASA, 800 ASA) büyük grenlidirler ve oluşturdukları görüntü keskin değildir, grenler görüntü üzerinde seçilebilir.

Grenlilik : ( İng. Graininess) : Grenlerin bir araya kümelenmelerinden kaynaklanan görüntü; grenliliği yüksek olan bir görüntüde, görüntü sanki noktalardan oluşmuş izlenimine kapılınır.

Gri Kart : Gri rengin %18 ini yansıtan kart.

Gri Tonlaması : ( İng. Gradation) : Bir görüntünün sahip olduğu gri tonlarının sayısal olarak miktarı; Yumuşak görüntüde : çok sayıda gri tonu (siyahsız ve beyazsız), normal görüntüde : görüntü sanki noktalardan oluşmuş izlenimine kapılır.

Gün Işığı Dengesi : ( İng. Day light balance) : Bugün en çok gün ışığını dengeleyen filmler bulunmaktadır. Film üzerinde diğer ışık koşullarına dengelidir notu belirtilmediği sürece, film muhtemelen gün ışığına dengeli olarak üretilmiştir. Bu tür film, doğal ışık veya normal flaş koşulları altında doğal renkler üretecektir. Tungsten ışığında (Akkor ışık ampulu) çekildiğinde kırmızımsı sarı bir renk, florasan ışığında yeşil bir renk alacaktır.

Hayalet Çemberler ing. Circle of confusion) : Görüntü üzerindeki ya da çevresindeki ışık kaynaklarının ya da kuvvetli yansımaların doğrudan objektife girmeleri durumunda, görüntü üzerinde oluşmasına neden oldukları ışık halkaları; bu halkalar küçüklerse görüntünün seçilirliğini etkilemezler, ancak belirli bir büyüklüğü geçtikten sonra fotoğrafta seçilirlik kaybına neden olurlar.

Hiperfokal Nokta : ( İng. Hyperfocal point) : Bir objektif sonsuza odaklandığında, seçik görüntünün fotoğraf makinesine en yakın olduğu nokta. Objektif hiperfokal noktaya odaklandığında ise makine ile arasındaki uzaklığından yarısından sonsuza kadar seçik bir görüntü elde edilir. Odaklanma sistemi bulunmayan fotoğraf makinelerinde odaklama imalat sırasında bu noktaya yapılır.

Hiperfokal Uzaklık : ( İng. Hyperfocal distance) : Bir fotoğraf makinesi sonsuzca odaklandığında seçilir görüntü verebilen en yakın nokta ile fotoğraf makinesi arasındaki uzaklıktır.IR Ayarı : ( İng. IR Setting) : Hemen hemen tüm fotoğraf makinelerinin odaklama bilezikleri üzerinde kırmızı renkle işaretlenmiş olan bir olup, kırmızı ötesi film kullanıldığında odaklama yapılabilmesi için referans noktasını oluşturur. Kimi zaman yalnızca "R" harfi ile de ifade edilebilir.


Işık Kaynağı : ( İng. Light source) : Işık yayarak konunun aydınlatılmasında kullanılan araçların genel adı. Örneğin güneş, tungsten lamba, flaş ya da yansıtıcı birer ışık kaynağıdırlar.

Işık : ( İng. Light) : Elektromanyetik tayfta 4000-7000 birim dalga boyuna sahip olan ve görülebilir nitelikte yayılan enerji. Farklı dalga boyları farklı renklerdeki ışığı simgeler.

Işık Ölçer : ( İng. Exposure meter) : Günümüzde hemen tüm fotoğraf makinelerinin ışıkölçeri bulunmaktadır. Işıkölçer, doğru diyafram açıklığı ve örtücü hızını belirleyebilmek için varolan ışığın miktarını ölçer. Ayrıca el ışık ölçerleri de bulunmaktadır. Bu aygıtlar kullanıcıya daha fazla seçenek sunarlar ve daha hassastırlar. Fotoğraf makinelerinin üzerinde bulunan tipte ışık ölçerler gibi konudan yansıyan ışığı ölçen aygıtlara yansımalı ölçücüler denir. Konu üzerine düşen ışığı ölçen aygıtların kullanımı da bir diğer ölçüm tekniğidir.

Işık Siperliği : ( İng. Lens hood) : Metal ya da kauçuktan yapılan ve istenmeyen ışıkların objektif yüzeyine düşmesini önleyen, objektifin ucuna katılan parça.

Işık Toplayıcı : ( İng. Condenser) : Dağınık ışık huzmelerini toplayarak yoğunlaştıran optik sistem; ışık toplayıcıları hem aydınlatma kaynaklarında (frensel cam olarak) hem de agrandizörlerde kullanılırlar.

Işık Yumuşatıcı : ( İng. Diffuser) : Işığı yayan ya da yumuşatan her türlü malzemeye verilen genel ad. Işık yumuşatıcısı ışık kaynağına yaklaştıkça yumuşatma etkisi azalır.

ISO/ASA : Filmlerin ışığa karşı duyarlılıklarını belirleyen standart ölçü sistemi. Değer büyüdükçe filmin ışığa karşı duyarlılığı da artar.

Kablo Deklanşörü : ( İng. Cable release) : Uzun süreli pozlamalarda, kısa süreli pozlamanın aksine fotoğraf makinesinin hareketi fotoğrafta farkedilir. Bu problemi engellemek için makine bir tripod (üçayak) üzerine yerleştirilmeli veya kablo deklanşörü kullanılmalıdır. Kablo deklanşörünün vidalı ucu vardır ve bu uç deklanşöre sıkıştırılır. Kablo deklanşörüne göre yapılmamış bir makinede muhtemelen başka bir kullanım metodu vardır (kablolu veya kızılötesi ışınlarla çalışan bir tertibat gibi).

Kamera Obskura : ( İng. Camera obscura) : Günümüz fotoğraf makinelerinin atasıdır. En basit şekliyle bir duvarında küçük bir delik bulunan karartılmış bir odadır. Bu delikten geçen ışık karşı duvarda, dışarıdaki görüntünün baş aşağı gelmiş biçimini oluşturmaktadır. Bu olaya ilk kez M.Ö. 4. yüzyılda Aristo tarafından değinilmiş, daha sonra geliştirilerek resim yapımında kullanılmıştır. 16.yy.da bu araçlara dış bükey mercekler yerleştirilmiştir. Kamera obskura' ya ışığa karşı duyarlı bir malzeme yerleştirilmesini ilk düşünen kişi 1800 lere Thomas Wedgwood olmuş, Fransız Niepce bunu gerçekleştirmiş ve ilk "fotoğrafı" 1826'da çekmeyi başarmıştır.

Karanlık Oda : ( İng. Dark room) : Filmlerin banyo edilmesi ve kart baskısı yapılması için elverişli bir biçimde düzenlenmiş, karartılmış, gerekli araç ve gereçleri de içeren oda.

Kavrama Gücü : ( İng. Resolving power) : Gözün, objektiflerin ya da ışığa karşı duyarlı yüzeylerin görüntü üzerindeki ince ayrıntıları algılama gücü. Fotoğrafçılıkta sonuçsal görüntü hem objektifin hem de duyarkatın kavrama gücü ile yakından ilgilidir. Kavrama gücü bir anlamda, her milimetre kareye düşen çizgi sayısı ile ifade edilir.

Kelvin (K) : Özellikle renkli olumsuz ve saydam filmlerin sadık kalması için çok önemli olan renk ısısı birimleri; 2000º K' den 15000º K' e kadar değişebilir.

Kızıl Ötesi : ( İng. Infra red) : Elektromanyetik renk tayfının kırmızı ucunun ötesinde, görülmesi mümkün olmayan dalga boyuna sahip ışık ışınları. Özel olarak bu renge duyarlı kılınmış filmlerle görüntülenebilirler.

Klavuz Değerler : ( İng. Guide numbers) : Flaş kullanılarak çekilen fotoğraflarda doğru pozlamanın yapılabilmesi için kullanılan ve her flaşın ayrı ayrı sahip oldukları bir değer.

Kondansatör : ( İng . Conderser) : Bkz. Işık toplayıcı.


Kontrast : ( İng. Contrast) : En açıktan en koyu tona geçinceye kadar bir film ya da fotoğraf kağıdında ara gri tonlarının varlığı ya da yokluğu. Kontrastı etkileyen öğeler ise, konunun aydınlatma oranı, objektifin özellikleri, duyarlı malzemelerin özellikleri, banyo edilme oranı, kullanılmakta olan agrandizörün özellikleri, kullanılan kontrast özelliği ve yüzey dokusudur.

Konverter : ( İng. Converter) : Objektifle fotoğraf makinesi arasına takılan ve objektifin odak uzunluğunun artırılması amacıyla kullanılan araç. Bu araçlar odak uzunluğunu üzerlerinde yazılı değerlere göre iki ya da üç misli gibi değerlere yükseltirler. Bu arada görüntü kalitesinde kayba da neden olurlar.

Körük : ( İng. Bellows) : Objektif ile fotoğraf makinesinin gövdesi arasında bulunan genellikle ray üzerine yerleştirilmiş esnek yapısı olan bir malzemedir. Raylar körüğün objektif ile gövde arasındaki mesafeyi değiştirmek amacıyla ayarlanmasını sağlar. Bu makro fotoğraf çekimini ve yakını odaklamayı mümkün kılar. Esnek körükler büyük formatlı makinelerde perspektif değişimini sağlamak amacıyla, film yüzeyinde objektifin eğimini mümkün kılar.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt