- Katılım
- 4 yıl 2 ay 25 gün
- Mesajlar
- 23
- Tepkime puanı
- 114
Fâtih Sultân Mehmed’in annesi kimdir? Hıristiyan mıdır? Fâtih’e de Hıristiyanlığı aşıladığı bazı yazarlarca söylenmektedir. Meselenin esası nedir?
Önce şunu belirtmek gerekir ki, bir Müslümanın annesi aslen ehl-i kitabtan olabilir; yani Hıristiyan veya Yahudi asıllı olabilir; hatta dininde devam da edebilir. Anne veya babasının hali, kendisinin iyi bir Müslüman ve hatta veli bir insan olmasına mani değildir. Ebu Cehil’in oğlu İkrime gibi. Ancak Fâtih’in durumunda böyle bir şey de söz konusu değildir. Mesele tamamen çarpıtılmaktadır. Şöyle ki;
A) Fâtih’in üvey annesi Mara ile öz annesi Hiima Hâtûn bazılarınca yanlışlıkla ve bazılarınca da kasden birbirine karıştırılmaktadır. Bunlardan birincisi, Fâtih’in üvey annesidir ve Sırp Kralı George Bronkoviç’in kızıdır. Çocuksuzdur ve ömrünün sonuna kadar Ortodoks olarak yaşamıştır. II. Murad vefat edince, başkasıyla evlenmeyi kabul etmeyip Sırbistan’a dönmüştür. Sonra 1457’de İstanbul’a kaçmış ve Fâtih de üvey annesine her türlü yardımı yapmıştır. Nitekim temliknâmeleri vardır ve bu belgelerde edeb gereği validem de demiş olabilir. Sonra da Serez’deki bir Manastır’a çekilmiş ve 1487 yılında II. Bâyezid devrinde vefat edince Kornea Manastırına gömülmüştür. Selanik’teki Manastır’ın üvey annesine tahsisini ifade eden fermanı, Fâtih’in Hıristiyan olduğuna delil göstermek (bazıları da fetihden sonra gayr-i müslimlere tanıdığı hakları sebep olarak zikretmektedir), tarihi çarpıtmaktan başka bir şey değildir.
Fâtih’in öz annesi olan Hüma Hâtûn ise, Babinger gibi bazı yabancı araştırmacıların farklı yorumlarına rağmen, aslı nereden gelirse gelsin, Müslüman bir kadındır ve son yapılan araştırmalar, belgelerin ışığında türbesinin Muradiye Camisinin doğusunda Hâtuniye Türbesi diye adıyla anılan yerde olduğunu ortaya koymaktadır. Türbenin bulunduğu mahalle de, bugüne kadar Hüma Hâtûn Mahallesi diye bilinmektedir. Bazı tarihçiler, Hüma Hâtun’un İsfendiyaroğlu İbrahim Bey’in kızı Hatice Hâlime Hâtûn Olduğunu ifade etmişlerdir. Hatta Kantemir, "832/1428’de II. Murad İsfendiyar Bey’in kızıyla evlenir. Bu evlilikten 6 yıl sonra, Bizans Tarihi ve Hıristiyanlığın belası kesilen Büyük Mehmed dünyaya gelir" demektedir. Fâtih tarafından İshak Paşa ile evlendirilen bu hanımın Fâtih’in öz annesi değil, üvey annesi olması daha doğrudur. Zira Fâtih’in tuğrasını taşıyan ve kazaskerlerinin kaleme aldığı vakfiye, Bursa Şer’iye Sicillerindeki kayıtlar ve arşiv kaynakları, Fâtih’in annesinin Abdullah isminde birinin kızı olduğunu ifade etmektedir. Peçevî’nin ifade ettiği gibi, bu hanım, Fransız asıllı bir mühtedi de olabilir. Yani devşirmeden birinin kızı olması da muhtemeldir. Mühim olan annesinin Mara değil, Müslüman olmuş olan Hüma Hâtûn olmasıdır.
Netice olarak, Fâtih’in annesinin Hıristiyan olduğu iddiası doğru değildir ve üvey annesine validem demesi de onun annesi olduğunu göstermez41.
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, nr. 8361, 6254, 8380;
Bursa Şer’iye Sicilleri, nr. 201, vrk. 34, 64, nr. 155, vrk. 378, nr. 427, vrk. 31; ;
Peçevi, Tarih, c. 1, 345-346;
İnalcık, Halil, Fâtih Devri Üzerine Tetkikler ve Vesikalar I, sh. 8-11, 28;
Danişmend, İsmail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi I-V, İstanbul 1971-1972, c. I, 202;
Sağman, Ali Rıza, "Fâtih’in Anası", Resimli Tarih Mecmuası, sh. 2312; Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları, sh. 13-16;
Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c. II, 122-123;
Yılmaz, Belgelerle Osmanlı Tarihi, c. I, sh. 271-272;
Kantemir, I, sh. 136; Bazı iftiralar için bkz. Aydın, Erdoğan, Fâtih ve Fetih, Mitler ve Gerçekler, Ankara 1997, 194 vd.;
Meram, Ali Kemal, Padişah Anaları ve 600 Yıl Bizi Yöneten Devşirmeler, İstanbul 1997, sh. 134’de böyle bir iftira yer almaktadır.
Önce şunu belirtmek gerekir ki, bir Müslümanın annesi aslen ehl-i kitabtan olabilir; yani Hıristiyan veya Yahudi asıllı olabilir; hatta dininde devam da edebilir. Anne veya babasının hali, kendisinin iyi bir Müslüman ve hatta veli bir insan olmasına mani değildir. Ebu Cehil’in oğlu İkrime gibi. Ancak Fâtih’in durumunda böyle bir şey de söz konusu değildir. Mesele tamamen çarpıtılmaktadır. Şöyle ki;
A) Fâtih’in üvey annesi Mara ile öz annesi Hiima Hâtûn bazılarınca yanlışlıkla ve bazılarınca da kasden birbirine karıştırılmaktadır. Bunlardan birincisi, Fâtih’in üvey annesidir ve Sırp Kralı George Bronkoviç’in kızıdır. Çocuksuzdur ve ömrünün sonuna kadar Ortodoks olarak yaşamıştır. II. Murad vefat edince, başkasıyla evlenmeyi kabul etmeyip Sırbistan’a dönmüştür. Sonra 1457’de İstanbul’a kaçmış ve Fâtih de üvey annesine her türlü yardımı yapmıştır. Nitekim temliknâmeleri vardır ve bu belgelerde edeb gereği validem de demiş olabilir. Sonra da Serez’deki bir Manastır’a çekilmiş ve 1487 yılında II. Bâyezid devrinde vefat edince Kornea Manastırına gömülmüştür. Selanik’teki Manastır’ın üvey annesine tahsisini ifade eden fermanı, Fâtih’in Hıristiyan olduğuna delil göstermek (bazıları da fetihden sonra gayr-i müslimlere tanıdığı hakları sebep olarak zikretmektedir), tarihi çarpıtmaktan başka bir şey değildir.
Fâtih’in öz annesi olan Hüma Hâtûn ise, Babinger gibi bazı yabancı araştırmacıların farklı yorumlarına rağmen, aslı nereden gelirse gelsin, Müslüman bir kadındır ve son yapılan araştırmalar, belgelerin ışığında türbesinin Muradiye Camisinin doğusunda Hâtuniye Türbesi diye adıyla anılan yerde olduğunu ortaya koymaktadır. Türbenin bulunduğu mahalle de, bugüne kadar Hüma Hâtûn Mahallesi diye bilinmektedir. Bazı tarihçiler, Hüma Hâtun’un İsfendiyaroğlu İbrahim Bey’in kızı Hatice Hâlime Hâtûn Olduğunu ifade etmişlerdir. Hatta Kantemir, "832/1428’de II. Murad İsfendiyar Bey’in kızıyla evlenir. Bu evlilikten 6 yıl sonra, Bizans Tarihi ve Hıristiyanlığın belası kesilen Büyük Mehmed dünyaya gelir" demektedir. Fâtih tarafından İshak Paşa ile evlendirilen bu hanımın Fâtih’in öz annesi değil, üvey annesi olması daha doğrudur. Zira Fâtih’in tuğrasını taşıyan ve kazaskerlerinin kaleme aldığı vakfiye, Bursa Şer’iye Sicillerindeki kayıtlar ve arşiv kaynakları, Fâtih’in annesinin Abdullah isminde birinin kızı olduğunu ifade etmektedir. Peçevî’nin ifade ettiği gibi, bu hanım, Fransız asıllı bir mühtedi de olabilir. Yani devşirmeden birinin kızı olması da muhtemeldir. Mühim olan annesinin Mara değil, Müslüman olmuş olan Hüma Hâtûn olmasıdır.
Netice olarak, Fâtih’in annesinin Hıristiyan olduğu iddiası doğru değildir ve üvey annesine validem demesi de onun annesi olduğunu göstermez41.
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, nr. 8361, 6254, 8380;
Bursa Şer’iye Sicilleri, nr. 201, vrk. 34, 64, nr. 155, vrk. 378, nr. 427, vrk. 31; ;
Peçevi, Tarih, c. 1, 345-346;
İnalcık, Halil, Fâtih Devri Üzerine Tetkikler ve Vesikalar I, sh. 8-11, 28;
Danişmend, İsmail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi I-V, İstanbul 1971-1972, c. I, 202;
Sağman, Ali Rıza, "Fâtih’in Anası", Resimli Tarih Mecmuası, sh. 2312; Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları, sh. 13-16;
Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c. II, 122-123;
Yılmaz, Belgelerle Osmanlı Tarihi, c. I, sh. 271-272;
Kantemir, I, sh. 136; Bazı iftiralar için bkz. Aydın, Erdoğan, Fâtih ve Fetih, Mitler ve Gerçekler, Ankara 1997, 194 vd.;
Meram, Ali Kemal, Padişah Anaları ve 600 Yıl Bizi Yöneten Devşirmeler, İstanbul 1997, sh. 134’de böyle bir iftira yer almaktadır.