- Katılım
- 4 yıl 2 ay 26 gün
- Mesajlar
- 25,600
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Son zamanlarda televizyonlardan yapılan yayınların etkisiyle birçok kişi beden temizliği yapmak üzere
Halkın ilgisi yüzünden önerilen sulu lavman setlerini hiçbir eczanede bulmak mümkün değil. Türkiye`de bu seti üreten iki firmanın yetkilileri de stoklarında ürün kalmadığını belirtiyor. Ancak, sağlıklı yaşamak için beden temizliğinde bu kadar çok öne çıkarılan ve halk arasında pek bilinmeyen lavman uygulamasının bağırsakların normal düzenini bozarak sağlığa zarar verebileceği belirtiliyor. Fatih Medical Park Hastanesi`nden gastroenteroloji uzmanı Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu, sağlıklı bir insanın lavman yapmaya ihtiyacı olmadığını söyledi. Bağırsaklara dışarıdan sıvı verilerek uygulanan lavman yönteminin eski Çin tıbbında yapıldığını ancak modern tıpta yeri olmadığını ifade eden Doç. Dr. Danalıoğlu, iddia edildiği gibi Avrupa ve Amerika`da da yaygın olarak kullanılmadığını belirtti.
Lavmanın bağırsağın fizyolojik yapısını bozan çok mahzurlu bir uygulama olduğunu ifade eden Doç. Dr. Danalıoğlu,
Lavmanın senede iki kere yapılması gerektiği gibi bir ihtiyaç olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu`nun verdiği bilgilere göre, bir insan kabız olsa bile, bağırsağa ilaç göndererek boşaltmaya çalışmak doğru değil. Bu kişilere düzenli olarak kullanacakları ilaçların verilmesi gerekiyor. Sağlıklı bir insan lavman yaptıktan sonra kabızlık yaşayabilir. Psikolojik olarak temizlik hastalığı gibi bağımlılık, takıntı oluşabilir. Evde kendi kendine lavman yapan bir insan, çok fazla su kaybettiği takdirde elektrolit dengesi bozulabilir. Tuz kaybı olabilir. Gereksiz bakterilerin fazla oluşması görülebilir. Bunlar insanda vitamin emilim dengesini bozarak vitaminsizlik sorunları oluşturabilir. Riskli bir hastalığı olan, böbrek, karaciğer hastası olan veya yaşlı kişiler daha fazla zarar görebilir. Üre hastası olabilir.
Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu uyardı
Lavman yapanların uzman hekimler tarafından bire bir takip edilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu şu uyarılarda bulundu:
1. Hastanın kaç kere tuvalete çıktığı, ne kadar su kaybettiği, kullandığı ilaç çok önemli. Tuzlu veya fosfatlı bir su ise böbrek sorunları eşikte olan kişilerde düzelmesi zor sorunlara yol açabilir.
2. Böyle bir şeyin gerekli olduğuna kişinin kendisinin karar vermesi baştan yanlıştır. Buna uzman bir doktorun hastanın bağırsak hareketlerini değerlendirerek karar vermesi gerekiyor.
3. Bu işlem yapılmadan önce hastanın böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının takip edilmesi lazım. Ben bir hastayı tedavi ettiğim zaman yaptığım şeyin bir katkısı olup olmadığını bir ay sonra testlerle anlıyorum.
4. Lavman için verilen madde sonuçta kimyasaldır, hastaya zarar verebilir. Kana geçebilir. Her kullanılan ajanın bir alerjik yanı vardır çünkü vücut dışarıdan gelen her şeyi yabancı olarak algılar.
lavman
yöntemini evinde uygulamaya çalışıyor.Halkın ilgisi yüzünden önerilen sulu lavman setlerini hiçbir eczanede bulmak mümkün değil. Türkiye`de bu seti üreten iki firmanın yetkilileri de stoklarında ürün kalmadığını belirtiyor. Ancak, sağlıklı yaşamak için beden temizliğinde bu kadar çok öne çıkarılan ve halk arasında pek bilinmeyen lavman uygulamasının bağırsakların normal düzenini bozarak sağlığa zarar verebileceği belirtiliyor. Fatih Medical Park Hastanesi`nden gastroenteroloji uzmanı Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu, sağlıklı bir insanın lavman yapmaya ihtiyacı olmadığını söyledi. Bağırsaklara dışarıdan sıvı verilerek uygulanan lavman yönteminin eski Çin tıbbında yapıldığını ancak modern tıpta yeri olmadığını ifade eden Doç. Dr. Danalıoğlu, iddia edildiği gibi Avrupa ve Amerika`da da yaygın olarak kullanılmadığını belirtti.
Lavmanın bağırsağın fizyolojik yapısını bozan çok mahzurlu bir uygulama olduğunu ifade eden Doç. Dr. Danalıoğlu,
Dışkının 1 gramında trilyonlarca bakteri var. Bunlar gıdaların dışkı kıvamına gelmesinde, bazı maddelerin atılmasında, vitaminlerin ortaya çıkarılmasında etken rol oynuyor. Bunların toplu hacim şeklinde dışarıya çıkarılması için çalışmak çok uygun değil. Normalde sağlıklı bir erişkinin günde 2 defa bağırsak boşaltması vardır. Posa haline gelmiş dışkıyı boşaltır. Yukarılardan itibaren boşaltmaya çalışmak bağırsağın yapısını bozar, alışkanlıklarını değiştirebilir.
dedi.Lavmanın senede iki kere yapılması gerektiği gibi bir ihtiyaç olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu`nun verdiği bilgilere göre, bir insan kabız olsa bile, bağırsağa ilaç göndererek boşaltmaya çalışmak doğru değil. Bu kişilere düzenli olarak kullanacakları ilaçların verilmesi gerekiyor. Sağlıklı bir insan lavman yaptıktan sonra kabızlık yaşayabilir. Psikolojik olarak temizlik hastalığı gibi bağımlılık, takıntı oluşabilir. Evde kendi kendine lavman yapan bir insan, çok fazla su kaybettiği takdirde elektrolit dengesi bozulabilir. Tuz kaybı olabilir. Gereksiz bakterilerin fazla oluşması görülebilir. Bunlar insanda vitamin emilim dengesini bozarak vitaminsizlik sorunları oluşturabilir. Riskli bir hastalığı olan, böbrek, karaciğer hastası olan veya yaşlı kişiler daha fazla zarar görebilir. Üre hastası olabilir.
Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu uyardı
Lavman yapanların uzman hekimler tarafından bire bir takip edilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Ahmet Danalıoğlu şu uyarılarda bulundu:
1. Hastanın kaç kere tuvalete çıktığı, ne kadar su kaybettiği, kullandığı ilaç çok önemli. Tuzlu veya fosfatlı bir su ise böbrek sorunları eşikte olan kişilerde düzelmesi zor sorunlara yol açabilir.
2. Böyle bir şeyin gerekli olduğuna kişinin kendisinin karar vermesi baştan yanlıştır. Buna uzman bir doktorun hastanın bağırsak hareketlerini değerlendirerek karar vermesi gerekiyor.
3. Bu işlem yapılmadan önce hastanın böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının takip edilmesi lazım. Ben bir hastayı tedavi ettiğim zaman yaptığım şeyin bir katkısı olup olmadığını bir ay sonra testlerle anlıyorum.
4. Lavman için verilen madde sonuçta kimyasaldır, hastaya zarar verebilir. Kana geçebilir. Her kullanılan ajanın bir alerjik yanı vardır çünkü vücut dışarıdan gelen her şeyi yabancı olarak algılar.