Enzo Ferrari, Ferrari’yi Nasıl Kurdu?

Blog

********
Katılım
3 yıl 8 ay 28 gün
Mesajlar
157
Tepkime puanı
46
Konum
Evren
Cinsiyet
vtEvVy
Şahsına münhasır kişiliklerin hayatta bıraktıkları izler hep ölümsüz oluyor. Hayranı olduğumuz Ferrari arabalarının şimdiki konumuna gelmesinin sebebi de aslında yaratıcısı olan ve markasına soy ismini vermiş olan Enzo Ferrari’dir. Bu yüzden Enzo Ferrari’nin hayat hikayesi de öğrenmeye değer.

Enzo Ferrari, 18 Şubat 1898’de Modena, İtalya’da dünyaya geldi. Orta gelirli bir ailenin çocuğuydu. Yaşadığı mütevazi hayatı ise annesi Adalgisa, orta çaplı bir işletmenin sahibi olan babası Alfredo ve kardeşleriyle birlikte paylaşıyordu. Enzo Ferrari’nin çocukluk hayalleri oldukça heyecan vericiydi. Daima göz önünde olmak ve kalabalıktan sıyrılmak istercesine gelecek hayalleri kuruyordu. Aklında geleceğe dair 3 şey vardı; ya spor muhabiri olacaktı ya yarış pilotu… Veyahut bir opera sanatçısı!

otomag-detail-31df1c03-22f0-48d9-9d7e-d26996788a58_960x540.jpg


Fakat Enzo Ferrari, 18 yaşına geldiğinde hayal kurmayı zorunlu olarak bir kenara bıraktı. Çünkü gelecek bir hayal olsa da şimdiki zaman bir gerçekti. Ve gerçeklik, Birinci Dünya Savaşı’ndan ibaretti. Savaşa giden babası ve abisi, grip salgınından dolayı hasta oldu ve 1916’da yaşamını yitirdi. Yaşanan bu olaylar Enzo Ferrari’nin okulu bırakmasına sebep oldu. Fakat bu bir kaçışa dönüşemedi çünkü okulu bırakan Enzo Ferrari de orduya alındı. Savaşta cephe arkasında katırları nallayarak vakit geçiriyordu. Biri iki ay geçti ve 1918 yılında, babasının ve abisinin ölümüne sebep olan grip salgını yeniden baş gösterince Enzo Ferrari bu salgına yakalanan kişilerden biri oldu. Enzo Ferrari, çoğu kişiyi öldüren bu grip salgınını atlatmayı başaran nadir kişilerden biri oldu.

Enzo Ferrari, iyileşti ve evine geri döndü. Bakması gereken dul bir annesi ve gerçekleştirmesi gereken hayalleri vardı. Opera sanatçısı olacak yeteneği yoktu. Spor muhabiri olacak gayreti de göstermemişti. Fakat hala bir yarış pilotu olabilirdi. Böylece bu hayali gerçeğe dönüştürmek için ilk adımı attı ve Fiat’a başvurdu. Ancak işler, Enzo Ferrari’nin beklediği yönde ilerlememişti. Savaş sonrası İtalya’nın ekonomik durumu oldukça kötüydü. Bu nedenle Fiat’a olan başvurusu olumsuz sonuçlandı. Bu olumsuz sonuç tabii ki onu durdurmadı. Yıl 1920 olduğunda Alfa Romeo’da yarış pilotu olarak başlamasının sebebi, Fiat’tan gelen ret cevabının onu hayallerinden vazgeçirmemesi ve Vespa için test sürüşleri yapmaya başlaması olacaktı. Bu test sürüşleriyle dikkatleri üzerine toplayan Enzo Ferrari, yarış pilotu olarak pistlerin tozunu attırmaya başladı.

Enzo Ferrari, 1932 yılına kadar Alfa Romeo’nun yarış pilotu olmaya devam etti ve çocukluk hayalini gerçekleştirdi. Ancak 1932’de oğlu Dino Ferrari dünyaya gelmişti ve artık bu hayalin başka bir aşamaya geçmesi ve evrilmesi gerekiyordu. Kendi pilotluğuna yakışacak, kullanmaktan haz alacağı arabalar tasarlama düşüncesi kafasında günden güne büyümeye başladı. Alfa Romeo, Enzo Ferrari’yi kolay kolay bırakmak istemiyordu. Markanın sportif direktörlüğü teklifi gelince Enzo Ferrari, yeni titriyle bir süre daha Alfa Romeo’daki işini başarıyla sürdürdü. Zira onun kontrolünde yarışan takım, katıldığı tüm yarışları kazandı.

otomag-detail-ac863db8-bc7b-4814-b3fe-c39b8c3836d1_960x540.jpg


Artık istediği otomobilleri tasarlama vakti gelmişti. Yıllarca ortaya koyduğu tüm başarıya rağmen Ferrari, Alfa Romeo’dan ayrılarak doğduğu şehirde, Modena’da kendi atölyesini kurdu. Küçük bir atölye olarak hayata başlayan bu yer, fabrika haline geldi. Ancak savaş, yine o dönemin gerçekliğiydi. İkinci Dünya Savaşı başlamıştı ve Enzo Ferrari de savaş endüstrisine girmek zorunda kaldı. Bir süre savaş için üretim yaptı. Bu süreçte iki kez fabrikası bombalanınca sonunda fabrikasını Maranello’ya taşıdı.

Peki Ferrari, bir marka olarak ne zaman doğdu?

Savaş, Enzo’nun tasarımlarına sekte vurmuştu ve Ferrari, ancak bombalanma olayının ardından taşınmasıyla hayata geçti. Böylece kendi adını taşıyan ilk arabayı tasarladı ve üretti. Ferrari yarış arabaları pistte Enzo’nun şanını yürütmeye devam etti. 250 G ve 250 GT modelleri ortalığı kasıp kavurdu ve kült modeller haline geldi. 1950’lerde Ferrari en güzel çağını yaşıyordu.

Şirketin profesyonelce yönetilmemesi kaçınılmaz bir ekonomik çöküntü yaşamasına sebep oldu tabii ki. Enzo Ferrari, finansal durumlarını düzeltebilmek için bir İtalyan mafyasından borç aldı. Mafyadan aldığı borcu geri ödeyemedi ve bu durum oldukça hazin bir şekilde son buldu; oğlu Alfredo Dino Ferrari öldü. Ferrari Dino serisinin ortaya çıkışı da Enzo’nun oğlunu kaybetmesinden sonra oldu.
 
Geri
Üst Alt