Genel Forumlar'ın en şahanesine hoş'geldiniz.. Genel Forum - Genel Forum Sitesi'🌼

Kayıt olarak genel forum sitemizin içeriklerine ulaşa'bilirsiniz.. Yenilikci bir forum anlayışını benimseyen forummeskeni sitemiz.. Sizleri eğlendirmekten, bilgilendirmekten çok mutluluk duyacaktır..

Eleştiri Türünün Gelişimi ve Türk Edebiyatında Eleştiri

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
4 yıl 2 ay 25 gün
Mesajlar
25,600
Tepkime puanı
8,841
Yaş
35
Konum
Memed' Home
Web sitesi
forummeskeni.com
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal

Eleştiri Türünün Gelişimi Ve Türk Edebiyatında Eleştiri

Eleştiri veya tenkit kelimesi Fransızca “critique” kavramının karşılığıdır. Pierre Bayle’nin 1695’te yayımlanan eserinin adı “Dictionnaire historique et critique”dir (Ercilasun, 2004: 11). Eleştirinin karşılığı olarak kullanılan Yunancada “hüküm vermek” manasında kullanılan kelime “krites”tir. Fransızca “critique” de buradan türemiştir. Eski dönemlerde eleştirmen, gramerci, ilolog neredeyse birbirini yerine kullanılan kelimeler iken, sonraları hümanistler “critic” terimini, eski metinlerin baskıya hazırlanması ve düzeltilmesi olarak sınırlandırırlar. Kavramın bugünkü manası ile kullanımı, Avrupa dillerine nüfuz etmesi 17. yüzyılda olur.

Batı edebiyatında Nicolas Boileau, Saint-Beuve, Hippolyte Taine gibi isimler eleştiri türünün gelişiminde katkıları olmuştur.

Türk edebiyatında eleştirinin gelişmesi Tanzimat döneminde gazeteler sayesinde olmuştur. Ahmet Hamdi Tanpınar: ” Tanzimat bizatihi tenkit fikrinden doğmuş bir hareketi” (Tanpınar, 2003: 289) der.

Bizim ilk eleştiri örneklerimiz Namık Kemal neslinin dönemin gazetelerinde kaleme aldıkları yazılardır. Namık Kemal’in 1866’da Tasvir-i Efkar’da yayımlanan “Lisan-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhâzâtı Şâmildir” yazısı, Ziya Paşa‘yı tenkit etiği “Tahrib-i Harabat” ve “Takip” yazıları bizdeki ilk örneklerdendir. Recaizade Mahmut Ekrem’in “Zemzeme Mukaddimesi“, “Takdir-i Elhan”ı, Muallim Naci’nin “Demdeme“si Tanzimat dönemindeki diğer örneklerdir.

Eleştirinin edebi bir tür olarak algılanması ve türün esas gelişmesi Servet-i Fünun dönemidir. Batı’dan özellikle 19. yüzyıl Fransız olguculuğunun önde gelen düşünürlerinden Hippolyte Taine’den yapılan çeviriler Servet-i Fünun dergisinde yayımlanır. Tevik Fikret, Hüseyin Cahit, Mehmet Rauf özellikle de Fransızcası çok iyi olan ve eleştiri türünde adını duyuran Ahmet Şuayp önde gelen eleştirmenlerimizdir.


Cumhuriyet döneminde ise;

  • Yahya Kemal,
  • İsmail Habip Sevük,
  • Ahmet Hamdi Tanpınar,
  • Cemil Meriç,
  • Fethi Naci,
  • Berna Moran,
  • Mehmet Kaplan,
  • Nurullah Ataç ön plana çıkan eleştirmenlerimizdir.

Eleştirinin Genel Özellikleri​

  • Eleştiri yalnızca eserin olumsuz yönlerinin söylenmesi değildir. Bir eleştiri metni olumlu, olumsuz veya olumlu ve olumsuz yönlerin bir arada verilmesi ile oluşabilir.
  • Eleştiri okurun metin hakkında sağlıklı bilgi almasını sağlamak amacını taşıdığında, olabildiğince tarafsız olmalıdır.
  • Eleştiri yapan kişiye “eleştirmen” denilir. Eleştirmenin eleştiri yapacağı kişi, olay veya durum ile alakalı bilgi birikimine sahip olması gerekir.
  • Sağlıklı bir eleştiri sadece okuyucuya değil, aynı zamanda metin yazarına da tecrübeler kazandırır.
  • Eleştirinin tarihi Eski Yunan’a kadar uzanırken bizdeki ilk tenkit örnekleri Tanzimat döneminde Namık Kemal nesli ile başlar.
  • Eleştiri tarihsel, toplumbilimsel, yaşamöyküsel (biyografik), ruhbilimsel, izlenimsel, eklektik (çok yönlü) olmak üzere altı maddede değerlendirilebilir.
 

Benzer konular

24,451Konular
87,827Mesajlar
1,162Kullanıcılar
denzeLSon üye
Üst Alt