- Katılım
- 4 yıl 2 ay 26 gün
- Mesajlar
- 25,600
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
İbni Haldun Üniversitesi Külliyesi açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Ülke ve millet olarak kendimizi kontrolsüz bir batılaşma fırtınasının içinde bulduk." dedi..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbni Haldun Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde konuşma yaptı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;
Bu güzel günde heyecanımıza ortak olan Katarlı kardeşlerime vekaleten dostumuza şükranlarımı sunuyorum. TÜRGEV okul öncesinden üniversiteye, yurttan bursa kadar, yurtdışına kadar hizmetleriyle eğitim-öğretim alanında ülkemizde en önemli marka olmuş, böyle bir duruma gelmiştir. Bu hizmetlerin ifasına destek olan her hayır sahibinin ortaya çıkan manevi hasıladan istifade edeceğine inanıyorum.
Öğrencilerimizin derslerinde ve ders dışı faaliyetlerinde ihtiyaç duyacağı tüm imkanları içinde barındıran bu külliyemiz örnek bir eser olarak vücuda getirilmiştir.
Nitelikli eğitim öğretim kadrosuyla lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin sosyal bilimler alanında ülkemize yeni bir kapı açacaklar.
Birkaç yıl içinde üniversitemizin içi dışı tüm çevre yemyeşil ağaçlık bir alana gelecektir.
Üniversitemizin gelişip büyümesine katkı yapan herkese teşekkür ediyorum.
Tüm işçi kardeşlerime varıncaya kadar herkese teşekkür ediyorum.
İbn-i Haldun, tarihçiliği, siyaset bilimciliği, devlet adamlığı, filozofluğu yanında dünyada sosyoloji ilminin kurucusu olarak kabul edilir.
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için çıkılan yolun, en çarpığından bir batı taklitçiliğine dönüşmüş olması Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.
Bu arayışı sürdürmeye çalışan dava insanları çıkmıştır. Ancak bunların sesi ve üretimi devlet gücünü de arkasına alan kayıtsız şartsız batıcılığı savunan zihniyetin faşist dayatmaları karşısında yetersiz kalmıştır.
Türkiye’nin tekrar kendine güvenini kazandığı son dönem, bu tür tartışmaların, gayretlerin daha adil şekilde yürümesine de imkan vermiştir.
Buradaki tüm misafirler hükümet olmakla muktedir olmak, muktedir olmakla iktidar olmak arasındaki farkı inanıyorum ki gayet iyi biliyor.
Toplumun tamamına, oradan da insanlığa uzanan fikri iktidar yolu zor ve zahmetli bir süreçtir.
Bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum. 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı, eğitim-öğretimde-kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbni Haldun Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde konuşma yaptı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;
Bu güzel günde heyecanımıza ortak olan Katarlı kardeşlerime vekaleten dostumuza şükranlarımı sunuyorum. TÜRGEV okul öncesinden üniversiteye, yurttan bursa kadar, yurtdışına kadar hizmetleriyle eğitim-öğretim alanında ülkemizde en önemli marka olmuş, böyle bir duruma gelmiştir. Bu hizmetlerin ifasına destek olan her hayır sahibinin ortaya çıkan manevi hasıladan istifade edeceğine inanıyorum.
Öğrencilerimizin derslerinde ve ders dışı faaliyetlerinde ihtiyaç duyacağı tüm imkanları içinde barındıran bu külliyemiz örnek bir eser olarak vücuda getirilmiştir.
Nitelikli eğitim öğretim kadrosuyla lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin sosyal bilimler alanında ülkemize yeni bir kapı açacaklar.
Birkaç yıl içinde üniversitemizin içi dışı tüm çevre yemyeşil ağaçlık bir alana gelecektir.
Üniversitemizin gelişip büyümesine katkı yapan herkese teşekkür ediyorum.
Tüm işçi kardeşlerime varıncaya kadar herkese teşekkür ediyorum.
İbn-i Haldun, tarihçiliği, siyaset bilimciliği, devlet adamlığı, filozofluğu yanında dünyada sosyoloji ilminin kurucusu olarak kabul edilir.
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için çıkılan yolun, en çarpığından bir batı taklitçiliğine dönüşmüş olması Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.
Bu arayışı sürdürmeye çalışan dava insanları çıkmıştır. Ancak bunların sesi ve üretimi devlet gücünü de arkasına alan kayıtsız şartsız batıcılığı savunan zihniyetin faşist dayatmaları karşısında yetersiz kalmıştır.
Türkiye’nin tekrar kendine güvenini kazandığı son dönem, bu tür tartışmaların, gayretlerin daha adil şekilde yürümesine de imkan vermiştir.
Buradaki tüm misafirler hükümet olmakla muktedir olmak, muktedir olmakla iktidar olmak arasındaki farkı inanıyorum ki gayet iyi biliyor.
Toplumun tamamına, oradan da insanlığa uzanan fikri iktidar yolu zor ve zahmetli bir süreçtir.
Bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum. 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı, eğitim-öğretimde-kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum