İngiltere televizyonlarında bu akşam yayınlanacak bir belgesel dünyayı derinden sarsacak gerçekleri ortaya çıkaracak. Koronavirüs salgınıyla ilgili bilinmeyen gerçekleri ortaya çıkaran bu çarpıcı yapımda Vuhan'da görevli sağlıkçıların Kovid-19 salgınının ortaya çıkışının asıl tarihi ve Çin hükümetinin söylediği yalanları bizzat anlattığı inanılmaz görüntüler yer alıyor.
Vuhan'daki ilk vakalar, 12 Aralık-29 Aralık 2019'da tespit edilirken, 31 Aralık 2020'ye kadar DSÖ'ye bildirilmemişti.
Vuhan 23 Ocak 2020'de tecrit altına girdiğinde ise virüs çoktan Japonya, Güney Kore, Tayland ve ABD'ye yayılmıştı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Acil Durum Komitesini 22 Ocak 2020'ye kadar toplamazken, 30 Ocak 2020'de Kovid-19 salgını nedeniyle "acil durum" ilan etmişti.
Pekin yönetimi ile ilgili soru işaretleri, ABD'nin virüsün Vuhan viroloji enstitüsünün laboratuvarından sızmış olabileceğini öne süren yeni iddiaları yayınlamasından ve DSÖ heyetinin Pekin'in salgına karşı gerekli tedbirleri alamayacak kadar yavaş olduğunu söylemesinin ardından arttı.
Salgınla ilgili bilgileri dünyadan gizlemekle suçlanan Pekin yönetiminin yanlış yönlendirmesiyle DSÖ, 12 Ocak gibi geç bir tarihte, 'insandan insana bulaşma konusunda net bir kanıt olmadığını’ açıklamıştı. 21 Ocak'ta, DSÖ virüsle ilgili ilk durum raporunu yayınladığında, hastalık Çin'de en az 278 kişiye bulaşmış ve üç ülkeye yayılmıştı.
İngiliz Dailymail gazetesinde yer alan habere göre salı günü akşam İngiltere’nin ITV kanalında yayınlanacak olan belgesel, Çin’in salgının ilk günlerinde salgınla ilgili gerçeklikleri nasıl çarpıttığını konu alıyor.
ITV kanalında yayınlanacak belgeselle ilgili yapımcılar tarafından açıklamada şu ifadelere yer verilmiş:
Belgesel, 2020’de koronavirüsün dünyanın dört kıtasına nasıl yayıldığını konu alıyor.
Belgeselde ayrıca Tıp uzmanlarının görüşler, Çin'deki salgına genel bir bakış, dünyanın değişik devletlerinin salgının seyrine nasıl tepki verdiği ve yetkililerin tehlikeyi örtbas etmeye çalıştığı konu ele alınıyor.
Belgesel, Çin'in dünyaya koronavirüs salgınının erken aşamaları hakkında yalan söylediğine ve küresel bir salgına dönüşmesine sessiz kaldığına işaret ediyor
Belgeselde bir vatandaş gazeteci tarafından gizlice filme alınan Çinli sağlık görevlileri, virüsün ölümcül olduğunu daha önce bildiklerini şu sözlerle itiraf ediyor:
‘Aslında, Aralık sonunda veya Ocak başında tanıdığım birinin akrabası bu virüsten öldü. Tanıdığım insanlar da dahil olmak üzere onunla yaşayanların çoğuna da virüs bulaştı.’
‘Hepimiz insandan insana bulaşma konusunda herhangi bir şüphe olmaması gerektiğini hissettik.’
KONUŞMAMALARI SÖYLENDİ
Dailymail sitesinde yayınlanan habere göre, Çin’de salgının ilk ortaya çıktığı dönemlerde durumu değerlendirmek üzere toplantı yapan doktorlara virüsün ne kadar tehlikeli olduğu hakkında ‘konuşmamaları’ söylendi.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir doktor, ‘Bu virüsün insandan insana bulaştığını biliyorduk ancak bize sesimizi çıkarmamamız söylendi.’ dedi.
Sağlık görevlileri ayrıca, seyahat ve kalabalığın virüsün yayılmasını hızlandırabileceğini fark ettiklerini, yetkililere Ay Yeni Yılı kutlamalarını iptal etmeleri gerektiğini ancak tavsiyelerinin dikkate alınmadığını aktarıyor.
Vuhan’daki salgınla ilgili belgesele konu olan uzmanlarının ifadeleri aralarında Tayvan Hastalık Kontrol Merkezlerinin genel müdür yardımcısı bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Yi-Chun Lo tarafından da destekleniyor.
Lo, Vuhan’da görev yapan sağlıkçıların ifadelerinin gerçeği yansıttığını aktarırken şöyle ekledi:
'Pekin yönetiminin salgının ilk ortaya çıktığı zamanki tutumu sadece bir karmaşa, bir başarısızlıktı. Bence, Çin salgın konusunda şeffaf olsaydı ve dünyaya gerekli bilgileri hızlı bir şekilde sağlasaydı, salgın başlangıçta önlenebilirdi.’
Londra'daki Francis Crick Enstitüsü'nden Virolog Paul Nurse tehlikelinin boyutuna dikkat çekmek için , koronavirüs salgınını Avustralya’nın hızlı yayılan orman yangınlarına benzetti ve ‘Birkaç yüz yıl önce yayılması iki, üç, dört, beş yıl almış olabilecek şeyler 24 saatte yayılabilir’ dedi.
DSÖ RAPORUNDA PEKİN YÖNETİMİNİN TUTUMUNU ELEŞTİRDİ
Pazartesi günü, DSÖ tarafından hazırlanan bir raporda, Pekin yönetiminin salgının ilk dönemlerindeki tutumu eleştiriliyor ve 'halk sağlığı önlemlerinin Çin'deki yerel ve ulusal sağlık yetkilileri tarafından daha güçlü bir şekilde uygulanabileceğinin' altı çiziliyor.
2020 yılının Temmuz ayında Avustralya'nın da dahil olduğu birçok ülke Pekin yönetimini koronavirüsün kökenini dünyadan saklamakla eleştirmiş ve soruşturma çağrısında bulunmuştu.
DSÖ başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus geçtiğimiz gün, virüsün nasıl ortaya çıktığını anlamakla ilgili olarak 'bunun bilimsel bir egzersiz olduğundan kimsenin şüphesi olmasın' dedi.
Vuhan’a giden DSÖ ekibinin, virüsün ilk ortaya çıktığı yer olduğuna inanılan hayvan pazarını araştırması bekleniyordu ancak söz konusu pazarın salgının kaynağı olma ihtimalinin oldukça düşük olduğu değerlendiriliyor.
Virüsün yarasalardan kaynaklandığından şüpheleniliyor ancak bilim insanları virüsün insanlara başka hayvanlardan, muhtemelen pangolinlerden bulaştığı üzerinde duruyor.
Trump yönetimi, virüsün Vuhan viroloji laboratuvarından sızmış olabileceğine fikirler ortaya atmış fakat iddialar Çin tarafından şiddetle reddedilmişti.
Geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Bakanlığı, enstitüdeki bazı araştırmacıların salgının ortaya çıkmasından haftalar önce olası Covid-19 semptomları gösterdiğini iddia etmişti.
Çin, virüsün kendi sınırları içinde ortaya çıktığı fikrini reddederek başka yerlerden Çin’e ithal edilen deniz ürünlerinden ülkeye giriş yapmış olabileceği fikrini savunuyor.
'VİRÜSÜN KAYNAĞI AVRUPA'
Kayıtlara göre hükümet, Çin Bilimler Akademisi bilim insanı Bi Yuhai'ye 1,5 milyon RMB hibe (230.000 $) verdi. Bi'nin ortak yazarı olduğu bir makale, haziran ayında Pekin pazarındaki bir salgının Avrupa'dan kontamine dondurulmuş balıkpaketlerinden kaynaklanmış olabileceğini öne sürdü.
Çin'in devlet kontrolündeki medyası, Vuhan'daki ilk salgının yurtdışından ithal edilen deniz ürünleriyle başlamış olabileceğini öne sürmek için teoriyi kullandı. Ancak teoriler uluslararası bilim insanları tarafından çürütüldü.
DSÖ, insanlara paketlenmiş gıda yoluyla Kovid-19 bulaşmasının pek olası olmadığını ve Kovid-19'un Çin'de başlamadığını öne sürmenin 'oldukça spekülatif' olduğunu söyledi. Çin Bilimler akademisi bilim insanı Bi, röportaj taleplerine yanıt vermedi.
Temmuz ayında yazılan ancak Kasım ayında yayınlanan bir DSÖ raporu, Çinli yetkililerin Aralık 2019'da Vuhan dışındaki beş vaka da dahil olmak üzere toplam 124 vaka tespit ettiğini ortaya koydu.
DSÖ ekibinin Çin ziyaretinin hedefleri arasında, Aralık ayından önceki hastane kayıtlarının incelenmesi de yer alıyor.
DSÖ ekibinin bir üyesi olan koronavirüs uzmanı Peter Daszak, 'Salgının kaynağını gizlemek bilim için yapılan büyük bir kötülüktür. Hepimiz bu salgının bir parçasıyız, bunu anlayana kadar, bu problemden asla kurtulamayacağız.' dedi.
Öte yandan Çin hükümeti iddialarla ilgili yorum yapmayı reddetti, Pekin yönetimi ‘gerçekler öğrenildiğinde’ açıklama yapılacağını ifade etti.
Pekin, salgından sonra normalleşmeyi büyük bir zafer olarak lanse etmiş ve Çin ekonomisi 2020'de büyüyen tek büyük ekonomi olmuştu.
Vuhan'daki ilk vakalar, 12 Aralık-29 Aralık 2019'da tespit edilirken, 31 Aralık 2020'ye kadar DSÖ'ye bildirilmemişti.
Vuhan 23 Ocak 2020'de tecrit altına girdiğinde ise virüs çoktan Japonya, Güney Kore, Tayland ve ABD'ye yayılmıştı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Acil Durum Komitesini 22 Ocak 2020'ye kadar toplamazken, 30 Ocak 2020'de Kovid-19 salgını nedeniyle "acil durum" ilan etmişti.
Pekin yönetimi ile ilgili soru işaretleri, ABD'nin virüsün Vuhan viroloji enstitüsünün laboratuvarından sızmış olabileceğini öne süren yeni iddiaları yayınlamasından ve DSÖ heyetinin Pekin'in salgına karşı gerekli tedbirleri alamayacak kadar yavaş olduğunu söylemesinin ardından arttı.
Salgınla ilgili bilgileri dünyadan gizlemekle suçlanan Pekin yönetiminin yanlış yönlendirmesiyle DSÖ, 12 Ocak gibi geç bir tarihte, 'insandan insana bulaşma konusunda net bir kanıt olmadığını’ açıklamıştı. 21 Ocak'ta, DSÖ virüsle ilgili ilk durum raporunu yayınladığında, hastalık Çin'de en az 278 kişiye bulaşmış ve üç ülkeye yayılmıştı.
İngiliz Dailymail gazetesinde yer alan habere göre salı günü akşam İngiltere’nin ITV kanalında yayınlanacak olan belgesel, Çin’in salgının ilk günlerinde salgınla ilgili gerçeklikleri nasıl çarpıttığını konu alıyor.
ITV kanalında yayınlanacak belgeselle ilgili yapımcılar tarafından açıklamada şu ifadelere yer verilmiş:
Belgesel, 2020’de koronavirüsün dünyanın dört kıtasına nasıl yayıldığını konu alıyor.
Belgeselde ayrıca Tıp uzmanlarının görüşler, Çin'deki salgına genel bir bakış, dünyanın değişik devletlerinin salgının seyrine nasıl tepki verdiği ve yetkililerin tehlikeyi örtbas etmeye çalıştığı konu ele alınıyor.
Belgesel, Çin'in dünyaya koronavirüs salgınının erken aşamaları hakkında yalan söylediğine ve küresel bir salgına dönüşmesine sessiz kaldığına işaret ediyor
Belgeselde bir vatandaş gazeteci tarafından gizlice filme alınan Çinli sağlık görevlileri, virüsün ölümcül olduğunu daha önce bildiklerini şu sözlerle itiraf ediyor:
‘Aslında, Aralık sonunda veya Ocak başında tanıdığım birinin akrabası bu virüsten öldü. Tanıdığım insanlar da dahil olmak üzere onunla yaşayanların çoğuna da virüs bulaştı.’
‘Hepimiz insandan insana bulaşma konusunda herhangi bir şüphe olmaması gerektiğini hissettik.’
KONUŞMAMALARI SÖYLENDİ
Dailymail sitesinde yayınlanan habere göre, Çin’de salgının ilk ortaya çıktığı dönemlerde durumu değerlendirmek üzere toplantı yapan doktorlara virüsün ne kadar tehlikeli olduğu hakkında ‘konuşmamaları’ söylendi.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir doktor, ‘Bu virüsün insandan insana bulaştığını biliyorduk ancak bize sesimizi çıkarmamamız söylendi.’ dedi.
Sağlık görevlileri ayrıca, seyahat ve kalabalığın virüsün yayılmasını hızlandırabileceğini fark ettiklerini, yetkililere Ay Yeni Yılı kutlamalarını iptal etmeleri gerektiğini ancak tavsiyelerinin dikkate alınmadığını aktarıyor.
Vuhan’daki salgınla ilgili belgesele konu olan uzmanlarının ifadeleri aralarında Tayvan Hastalık Kontrol Merkezlerinin genel müdür yardımcısı bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Yi-Chun Lo tarafından da destekleniyor.
Lo, Vuhan’da görev yapan sağlıkçıların ifadelerinin gerçeği yansıttığını aktarırken şöyle ekledi:
'Pekin yönetiminin salgının ilk ortaya çıktığı zamanki tutumu sadece bir karmaşa, bir başarısızlıktı. Bence, Çin salgın konusunda şeffaf olsaydı ve dünyaya gerekli bilgileri hızlı bir şekilde sağlasaydı, salgın başlangıçta önlenebilirdi.’
Londra'daki Francis Crick Enstitüsü'nden Virolog Paul Nurse tehlikelinin boyutuna dikkat çekmek için , koronavirüs salgınını Avustralya’nın hızlı yayılan orman yangınlarına benzetti ve ‘Birkaç yüz yıl önce yayılması iki, üç, dört, beş yıl almış olabilecek şeyler 24 saatte yayılabilir’ dedi.
DSÖ RAPORUNDA PEKİN YÖNETİMİNİN TUTUMUNU ELEŞTİRDİ
Pazartesi günü, DSÖ tarafından hazırlanan bir raporda, Pekin yönetiminin salgının ilk dönemlerindeki tutumu eleştiriliyor ve 'halk sağlığı önlemlerinin Çin'deki yerel ve ulusal sağlık yetkilileri tarafından daha güçlü bir şekilde uygulanabileceğinin' altı çiziliyor.
2020 yılının Temmuz ayında Avustralya'nın da dahil olduğu birçok ülke Pekin yönetimini koronavirüsün kökenini dünyadan saklamakla eleştirmiş ve soruşturma çağrısında bulunmuştu.
DSÖ başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus geçtiğimiz gün, virüsün nasıl ortaya çıktığını anlamakla ilgili olarak 'bunun bilimsel bir egzersiz olduğundan kimsenin şüphesi olmasın' dedi.
Vuhan’a giden DSÖ ekibinin, virüsün ilk ortaya çıktığı yer olduğuna inanılan hayvan pazarını araştırması bekleniyordu ancak söz konusu pazarın salgının kaynağı olma ihtimalinin oldukça düşük olduğu değerlendiriliyor.
Virüsün yarasalardan kaynaklandığından şüpheleniliyor ancak bilim insanları virüsün insanlara başka hayvanlardan, muhtemelen pangolinlerden bulaştığı üzerinde duruyor.
Trump yönetimi, virüsün Vuhan viroloji laboratuvarından sızmış olabileceğine fikirler ortaya atmış fakat iddialar Çin tarafından şiddetle reddedilmişti.
Geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Bakanlığı, enstitüdeki bazı araştırmacıların salgının ortaya çıkmasından haftalar önce olası Covid-19 semptomları gösterdiğini iddia etmişti.
Çin, virüsün kendi sınırları içinde ortaya çıktığı fikrini reddederek başka yerlerden Çin’e ithal edilen deniz ürünlerinden ülkeye giriş yapmış olabileceği fikrini savunuyor.
'VİRÜSÜN KAYNAĞI AVRUPA'
Kayıtlara göre hükümet, Çin Bilimler Akademisi bilim insanı Bi Yuhai'ye 1,5 milyon RMB hibe (230.000 $) verdi. Bi'nin ortak yazarı olduğu bir makale, haziran ayında Pekin pazarındaki bir salgının Avrupa'dan kontamine dondurulmuş balıkpaketlerinden kaynaklanmış olabileceğini öne sürdü.
Çin'in devlet kontrolündeki medyası, Vuhan'daki ilk salgının yurtdışından ithal edilen deniz ürünleriyle başlamış olabileceğini öne sürmek için teoriyi kullandı. Ancak teoriler uluslararası bilim insanları tarafından çürütüldü.
DSÖ, insanlara paketlenmiş gıda yoluyla Kovid-19 bulaşmasının pek olası olmadığını ve Kovid-19'un Çin'de başlamadığını öne sürmenin 'oldukça spekülatif' olduğunu söyledi. Çin Bilimler akademisi bilim insanı Bi, röportaj taleplerine yanıt vermedi.
Temmuz ayında yazılan ancak Kasım ayında yayınlanan bir DSÖ raporu, Çinli yetkililerin Aralık 2019'da Vuhan dışındaki beş vaka da dahil olmak üzere toplam 124 vaka tespit ettiğini ortaya koydu.
DSÖ ekibinin Çin ziyaretinin hedefleri arasında, Aralık ayından önceki hastane kayıtlarının incelenmesi de yer alıyor.
DSÖ ekibinin bir üyesi olan koronavirüs uzmanı Peter Daszak, 'Salgının kaynağını gizlemek bilim için yapılan büyük bir kötülüktür. Hepimiz bu salgının bir parçasıyız, bunu anlayana kadar, bu problemden asla kurtulamayacağız.' dedi.
Öte yandan Çin hükümeti iddialarla ilgili yorum yapmayı reddetti, Pekin yönetimi ‘gerçekler öğrenildiğinde’ açıklama yapılacağını ifade etti.
Pekin, salgından sonra normalleşmeyi büyük bir zafer olarak lanse etmiş ve Çin ekonomisi 2020'de büyüyen tek büyük ekonomi olmuştu.