- Katılım
- 4 yıl 2 ay 25 gün
- Mesajlar
- 25,600
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Her geçen an gözünüzün önünde meydana gelen fiziksel olayların sayısını saymak neredeyse imkansızdır. Sabah uyandığınız andan, nihayet gözlerinizi uyumak için kapattığınız ana kadar, farkına bile varmadan sürekli olarak bir dizi fiziksel olaya tanık oluyorsunuz. Bunlardan bir tanesi de kahvaltıda mısır gevreği yemeyi tercih ediyorsanız gerçekleşiyor. Dikkat ederseniz sütün üstünde yüzen sadece birkaç tane gevrek tanesi kaldığında, yüzeyde dağılmak yerine, kasenin ortasında veya kenarlarında kümelenme eğilimi gösterirler. Cheerios Etkisi olarak adlandırılan bu topaklanma, sabah tıraş olduktan sonra lavaboda kalan kıllardan, bir sodayı bardağa boşalttığınız zaman oluşan kabarcıklara kadar pek çok yerde gözlemlenir.
Cheerios Etkisi gözlemlenmiş olsa da oluşumunun arka planındaki mekanizma 2005 yılına kadar anlaşılamadı. Neyse ki bu sorun bir grup matematikçinin bu garip durumu çözümlemeyi kafaya koydukları zaman ortadan kalktı. Cheerios Etkisini fizikteki temel kavramları kullanarak açıklayabiliriz. Ancak önce bir kaç kavramı anımsatalım.
Kaldırma Kuvveti ve Yüzey Gerilimi
Bir nesnenin yüzmesi veya batması, kaldırma kuvveti olarak adlandırılan fiziksel bir özelliğe bağlıdır. Söz konusu nesne, etrafını saran sıvıdan daha yoğunsa batacaktır. Ancak, daha az yoğunsa yüzecektir. Yüzey gerilimi, sıvılarla ilgili bir diğer önemli kavramdır. Sıvıların esnek bir zar gibi davranmasını sağlar. Yüzey gerilimi, sıvının molekülleri arasındaki zayıf kuvvetlerden kaynaklanır. Bir bardak suda, su molekülleri, diğer su molekülleri ile çevrilidir ve hepsi birbirini çeker. Ancak bir halat çekme oyununda eşit güçte bulunan iki rakip gibi, net etki sıfırdır ve gerçekte hiçbir şey olmaz. Ancak sıvı yüzeyinde durum böyle değildir. Çünkü burada hava işin için karışır. Hava, sıvı moleküllerini yukarı doğru çekerken, komşu su molekülleri de diğer yönlere çekmeye devam ederler. Bu eşit olmayan kuvvetler nedeniyle sıvı yüzeyinde hafif bir eğilme meydana gelir. Bir sıvının özelliklerine bağlı bu eğim aşağı doğru (içbükey) ya da dışa doğru ( dışbükey) olacaktır. Günlük yaşamımızda en yaygın sıvı olan su, içbükey bir davranış gösterir.Kahvaltı gevreğimize geri dönelim. Bir kase süte tek bir tahıl gevreği koyduğunuzu düşünelim. Küçük nesneler sütün yüzey gerilimini kıracak kadar ağır değildir. Bu yüzden yüzerler ancak yine de ağırlıkları nedeniyle sütün yüzeyinde çok küçük bir çukur oluştururlar. Kaseye yerleştirilen ikinci bir tahıl gevreği de sütün yüzeyinde kendi çukurunu oluştur ve iki Cheerios birbirine yeterince yaklaştığında bu çukurlar birleşir. Yukarıda anlattığımız olaylar bu mısır gevreklerinin ortada bir araya toplanmasına ve aynı biçimde bazılarının kasenin kenarlarına yapışmasına neden olur.
Cheerios Etkisi İle İlgili Yapılan Bir Çalışma
Cheerios etkisini teorik olarak açıklamak mümkün olsa da yakın zamana kadar bunun modellemesi yapılamamıştı. 2019 yılında, Brown Üniversitesi araştırmacılarından oluşan bir ekip, bu tür kümelenmeye dahil olan güçleri ölçmek için bir yol geliştirdi. Çalışmanın sonuçları, tahıl kaselerinin çok ötesine geçiyor. Araştırmacılar, bulgularının mikro ölçekli makinelerin ve robotların tasarımında faydalı olabileceğini söylüyor. Örneğin, günümüzde çevresel koşulları izlemek için su yüzeyinde gezinebilen küçük örümcek benzeri robotlar kullanılmaktadır. Bu çalışma, bu robotların karşılaşacağı doğal güçler hakkında çalışmalara ışık tutabilir.Deneyde, küçük bir su küvetinde yüzen, biri küçük bir mıknatıs içeren iki Cheerio boyutlu plastik disk kullanıldı. Küveti çevreleyen elektrik bobinleri, manyetize olmuş diski çeken manyetik alan üretti. Araştırmacılar, diskler birbirinden uzaklaşmaya başladığı anda manyetik alanın yoğunluğunu ölçerek çekici kuvvet miktarını belirlediler. Araştırmacılar, iki diskin birbirlerine yaklaştıkça eğilmeye başladığını fark ettiler. Eğim, sıvının geri itme kuvvetini artırıyordu. Bu ekstra itme de, diskler arasında artan çekici bir kuvvet oluşturuyordu.