Casus Kedilerden Zihin Kontrolüne: Amerika Birleşik Devletleri Tarafından Hayata Geçirilen 8 “Gizli” Operasyon

Soğuk Savaş ile başlayan süreç Amerika Birleşik Devletleri'nin oldukça ilginç ve gizli operasyonları hayata geçirmesine neden oldu.​

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) II. Dünya Savaşı ve sonrasındaki süreçte, pek çok açıdan dünyanın en etkili ülkelerinden birisi haline geldi. Ekonomi, kültür ve teknoloji gibi alanlarda Amerika Birleşik Devletleri’nin hegemonyası tüm dünyada farklı şekillerde hissedilir oldu. ABD, askeri alanda da dünyanın süper güçlerinden biri haline gelmek için büyük bir çaba harcadı. Özellikle Soğuk Savaş ile başlayan süreçte, pek çoğu son derece gizli ve oldukça tuhaf bazı operasyonlar hayata geçirildi. Çoğu zaman düşman olarak nitelenen unsurları yok etmek için tasarlanan bu operasyonlar, kedilerin casus olarak kullanılmasını bile içeriyordu! İşte Amerika Birleşik Devletleri tarafından hayata geçirilen 8 gizli operasyon…

1. “Yer Altı Dünyası” ve “Husky” Operasyonları​

II. Dünya Savaşı sırasında New York Limanı’nda bir grup gemi sabotajcısı ortaya çıktı. Sabotajın büyümesinden endişe eden hükümet, oldukça sıra dışı bir müttefikle anlaştı: Mafya! Çünkü o dönemde New York’taki limanlarda ağırlıklı olarak İtalyan göçmenler çalışıyordu. Öte yandan şehirdeki İtalyan mafya suç örgütleri de oldukça etkili konumdaydı. Bu nedenle ABD hükümeti, şehirdeki bazı önde gelen mafya liderleri ile bir anlaşma yaptı. Buna göre mafya üyeleri limanlarda gördükleri şüpheli durumları devlet yetkililerine bildiriyordu. Bunun karşılığında ise mafya liderleri işledikleri bazı suçlarda normalden daha az ceza alıyorlardı. Hükümet ile mafya arasındaki bu müttefiklik 1942’den 1945’e kadar devam etti…
Bununla birlikte ABD hükümeti ile mafya arasında farklı alanlarda da ortaklık kurulmuştu. II. Dünya Savaşı sırasında Müttefik devletler, İtalya’nın Sicilya bölgesinde Husky isimli bir operasyon düzenlemeye karar verdi. Bu nedenle ABD hükümeti, bölgeyi iyi bilen mafya liderlerinin yardımına başvurdu. Mafya liderleri ise hükümete hem bölgenin detaylı haritalarını çıkardı hem de bölge hakkında önemli bilgiler verdi. Öte yandan hükümet, mafya üzerinden irtibat kurarak yerel halk ile iş birliği yaptı…

2. Northwoods Operasyonu​

Küba’nın en önemli isimlerinden Fidel Castro, Amerika Birleşik Devletleri için her zaman “düşman” olarak nitelendirildi. Bu nedenle ABD, Castro’yu devirmek için pek çok operasyona imza attı. İşte, Northwoods Operasyonu da onlardan biriydi. Bu operasyon bir dizi sahte saldırı olayını, uçak kaçırma eylemini, ABD üslerine yapılan sahte bombardımanları ve yüzlerce sahte cesedi içeriyordu. Amaç, Küba’nın ABD’ye saldırdığı izlenimini yaratmak böylece askeri operasyonlar için meşru bir zemin oluşturmaktı. Ancak bu plan, dönemin ABD Başkanı John. F Kennedy tarafından kabul edilmedi ve hiçbir zaman hayata geçirilmedi…

3. MK – Ultra Operasyonu​

ABD hükümeti, 1950’lerde, Kore Savaşı’ndan ülkesine dönen bazı Amerikan askerlerinin “beyinlerinin yıkandığını” düşünüyordu! Sovyetler Birliği’nin zihin kontrolü alanında ABD’den önde olduğunu düşünen yetkililer, derhal MK – Ultra ismi verilen operasyonu hayata geçirdiler. Operasyon başta LSD isimli uyuşturucu olmak üzere, çeşitli kimyasalların insan zihnindeki etkilerini ölçmeyi hedefleyen bir dizi korkunç deneyi içeriyordu. Denekler ise mahkûmlar, seks işçileri, uyuşturucu bağımlıları veya ölümcül hastalığı olan insanlardı! Bu korkunç operasyon, 1960’lı yıllara kadar devam etti. Operasyona ait pek çok kayıt ise 1973 yılında imha edildi. Operasyonun açığa çıkması, dünya genelindeki ABD karşıtlığının yükselmesinde önemli rol oynadı…

4. PBSuccess Operasyonu​

1950’li yıllarda çok sayıda Güney Amerika ülkesi ABD’nin “arka bahçesi” olarak kullanılıyordu. Guatemala da onlardan biriydi. 1953 yılında ülkedeki “United Fruit Company” isimli Amerikan şirketi, Guatemala’nın doğal zenginliklerinin neredeyse yarısına tek başına sahip oluyordu. Ancak seçimle iş başına gelen siyasi lider Jacob Arbenz, Guatemala’yı ABD sömürüsünden kurtarmayı vadediyordu. Elbette bu durum ABD hükümeti için kabul edilebilir bir şey değildi! Böylece 1954 yılında PBSuccess Operasyonu devreye girdi. Daha önce ülkeden sürgün edilen Albay Carlos Castillo Armas, beraberindeki yaklaşık 500 paralı asker ile birlikte Guatemala’ya gönderildi. ABD uçakları tarafından gerçekleştirilen bombardımanlar nedeniyle ülkede kısa sürede bir iç karışıklık çıktı. Bunun üzerine ülkenin meşru lideri Arbenz, Guatemala’yı terk etmek zorunda kaldı. ABD güdümündeki Armas ise iktidarın sahibi oldu. Ancak bu operasyon Guatemala’daki iç karışıklıkların yıllar boyunca devam etmesine ve binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden oldu…

5. Akustik Kedi Operasyonu​

1960’lı yıllarda CIA yetkililerinin aklına oldukça sıra dışı bir fikir geldi: Sıradan kedileri casusluk teknolojileri ile donatmak ve Sovyet yetkililerin yanına yerleştirmek! Bu sebeple “Akustik Kedi” isimli bir operasyon planlandı. CIA yetkilileri ve bilim insanları kedilerin kafataslarına verici, kulaklarına mikrofon yerleştirmek için yoğun bir çaba ve 20 milyon dolar para harcadılar! Neticede bazı kedilere, düzenekleri başarılı bir şekilde yerleştirmeyi başardılar. Ancak sıra test aşamasına geldiğinde, operasyon hiç de CIA yetkililerinin tahmin ettiği gibi gerçekleşmedi. Çünkü kediler, geleneksel kedi davranışları sergilemekte ısrarcıydılar. Başlarına buyruk bir şekilde hareket ediyorlardı. Bu nedenle seçilen hedefleri, kediler vasıtasıyla dinlemek asla mümkün olmadı! Böylece 1967 yılında Akustik Kedi Operasyonu da resmen iptal edildi.

6. MKNoami Operasyonu​

1975 yılında ABD senatosu sıra dışı bir duruşmaya ev sahipliği yaptı… Watergate skandalının patlak vermesiyle pek çok Amerikalı, CIA’in gerçekte nelerle uğraştığını sorgulamaya başladı. Bunun üzerine Idaho Senatörü Frank Church önderliğinde bir soruşturma komitesi kuruldu. Komitenin araştırmaları, MKNoami isimli sıra dışı bir operasyonun da gün yüzüne çıkmasına neden oldu. ABD gizli servisi, bu operasyon ile bir dizi ilginç silah geliştirmeyi hedefliyordu. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı ise, “Kalp Krizi Silahıydı.” Sıradan bir tabanca görünümündeki silah, içerisinde otopside tespit edilemeyen ve kabuklu deniz ürünlerinden elde edilen bir zehir bulunduruyordu. Silah, uzak mesafeden de hedefe ateş etme imkânı tanıyordu. Silah ile vurulan kişiler, kısa süre sonra görünürde bir sebep olmadığı hale yaşamını kaybediyordu! MKNoami Operasyonu ve Kalp Krizi Silahı, Frank Church önderliğindeki komite tarafından ifşa edildi. Böylece hem operasyon hem de ilginç silah rafa kaldırıldı.

7. Altın Operasyonu​

Soğuk Savaş sebebiyle ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki gerilimin artması, iki ülke arasındaki casusluk faaliyetlerinin ve bu alandaki harcamaların da artmasına neden oluyordu. Zaten ABD tarihinin en pahalı ve en meşakkatli gizil projelerinden olan “Altın Operasyonu” da böyle bir dönemde hayata geçirildi. 1960’larda Amerika ve İngiliz istihbaratları Berlin’in Sovyetler Birliği yönetimindeki bölümünde gizli bir tünel inşa etmek için çalışmalara başladı. Plan oldukça basitti. Kısa süre önce inşa edilen Berlin Duvarı’nın altından tünel kazılacak böylece Sovyet telefon hatları dinlenecekti. Ancak iki ülke istihbarat servislerinin hesaba katmadıkları bir şey vardı: İngiliz istihbarat servisi MI6 içerisindeki Sovyet casusu George Blake!
Blake, Sovyet yetkililere “çok gizli” Altın Operasyonu hakkında bildiği her şeyi anlattı. Fakat Sovyet yetkililer, tünel inşaatından haberdar oldukları halde hiçbir şey yapmadılar. Çünkü Blake’in deşifre olmasından çekiniyorlardı. Ayrıca zamanı geldiğinde bu gizli tüneli ifşa ederek, propaganda malzemesine dönüştürmeyi planlıyorlardı. Böylece gizli tünel 11 ay boyunca ADB ve İngiltere’nin Berlin’deki istihbarat çalışmalarının merkezi olarak kullanıldı…

8. Paul Bunyan Operasyonu​

1976 yılında, Kuzey Kore ile Amerika Birleşik Devletleri arasında kanlı bir savaş başlamasına ramak kalmıştı! Hem de bir ağaç yüzünden… Kore Savaşı’nın üzerinden yıllar geçtiği halde, ABD’nin bölgedeki siyasi ve askeri varlığı devam ediyordu. Aynı yıl Kuzey Kore ile Güney Kore arasında kalan ve askerden arındırılmış bir bölgede bir ağacın budanması söz konusu oldu. Çünkü bu ağaç Amerikan askerlerinin karşı tarafı görmesini engelliyordu. Ancak Kuzey Kore, bölgeye asker girmesine izin vermeyeceğini açıkladı. Buna rağmen ABD ordusundan iki asker, yanlarında Güney Koreli işçilerle beraber bölgeye girdi ve ağacı budamaya başladı. Fakat kısa süre sonra grubun etrafı çok sayıda Kuzey Koreli asker tarafından sarıldı. İki grup arasındaki arbede büyüdü ve çıkan olaylar sonunda iki Amerikalı asker olay yerinde öldürüldü!
Dönemin ABD Başkanı Gerald Ford, bu şok edici olay karşısında derhal ağacın kesilmesini istedi. Hatta gerekirse savaş riskinin göze alınması talimatını verdi! Böylece Amerikan halk hikâyelerinde yer alan Paul Bunyan isimli oduncunun adı ile anılan operasyon için hazırlıklar başladı… İki askerin ölümünden 3 gün sonra, 23 kamyon dolusu Amerikan askeri, 2 güvenlik müfrezesi, Güney Kore ordusuna ait özel birlikler, 27 ABD savaş helikopteri ve birkaç savaş uçağı, bütün bu tantanaya sebep olan ağacı kesmek için bölgeye intikal etti..