- Katılım
- 1 yıl 10 ay 5 gün
- Mesajlar
- 2,196
- Tepkime puanı
- 584
- Cinsiyet
Uşak’ın 40 km güneyinde Ulubey ilçesinde yer alan Blaundos Antik Kenti, Lidya bölgesinde, Frigya sınırında konumlanmış bir kentti.
Büyük İskender’in Anadolu Seferleri’nden sonra, MÖ 4. yüzyılın son çeyreği veya MÖ 3. yüzyılın ilk çeyreğinde Makedon kökenli askerler için kurulduğu tahmin ediliyor. Kentin keşfi 1830’lara dayanıyor. Yazıtlar ve sikkelerden yola çıkılarak adının Blaundos olduğu anlaşılıyor.
Kent, daha sonra sonra Pergamon Krallığı’na, ardından da Roma İmparatorluğu’na bağlanmış. Buluntulardan anlaşıldığı kadarıyla kentin en parlak dönemini MS 1. yüzyılda yaşamış olma ihtimali yüksek.
Blaundos antik kenti anıtsal giriş kapısı.
Bir yarımada gibi konumlanmış olan Blaundos’un üç tarafı da derin uçurumlarla çevrili. Bu yüzden kente tek bir giriş kapısı var, kuzey kapısı. Bu anıtsal kapı, aynı zamanda Blaundos’un günümüze ulaşabilmiş en sağlam yapısı.
Blaundos antik kenti girişindeki kemer
Kentin henüz kazıları başlamamış olan tiyatrosu, surların dışında, yamaca yaslanmış bir şekilde konumlanmış. Hemen yakınında yer alan Stadyum, MS 1. yüzyıla tarihleniyor ve yaklaşık 140 metre uzunluğunda. Sütunlu caddenin yalnızca birkaç sütunu ayakta kalabilmiş durumdayken, su kanallarını taşıyan kemerlerden ise sadece bir tanesi günümüze ulaşmış durumda.
Demeter Tapınağı
Kentte bulunan iki tapınaktan biri olan Demeter (Ceres) Tapınağı, kentin hemen merkezinde yer alıyor ve Roma imparatoru Claudius dönemine, MS 50 civarına tarihleniyor. Kentin giriş kapısının dışında bulunan diğer tapınak ise tamamen yıkılmış durumda.
Antik kentin simgesi olan Kamu Yapısı.
Antik kentin en ilginç yapısı, “Kamu Yapısı” olarak adlandırılan ve kentin bazilikası olduğu tahmin edilen, farklı şekillerde yerleştirilmiş taş bloklardan oluşan yapı.
Kentin en önemli unsuru ise nekropolü. Kenti çevreleyen vadinin yamaçlarında teraslar halinde, duvarları motiflerle süslü 1800 yıllık 400 tane kaya mezarı bulunuyor.
Blaundos’ta 2018 yılında başlatılan arkeolojik çalışmalar Prof. Dr. Birol Can önderliğinde Uşak Üniversitesi tarafından yürütülüyor.
Büyük İskender’in Anadolu Seferleri’nden sonra, MÖ 4. yüzyılın son çeyreği veya MÖ 3. yüzyılın ilk çeyreğinde Makedon kökenli askerler için kurulduğu tahmin ediliyor. Kentin keşfi 1830’lara dayanıyor. Yazıtlar ve sikkelerden yola çıkılarak adının Blaundos olduğu anlaşılıyor.
Kent, daha sonra sonra Pergamon Krallığı’na, ardından da Roma İmparatorluğu’na bağlanmış. Buluntulardan anlaşıldığı kadarıyla kentin en parlak dönemini MS 1. yüzyılda yaşamış olma ihtimali yüksek.
Blaundos antik kenti anıtsal giriş kapısı.
Bir yarımada gibi konumlanmış olan Blaundos’un üç tarafı da derin uçurumlarla çevrili. Bu yüzden kente tek bir giriş kapısı var, kuzey kapısı. Bu anıtsal kapı, aynı zamanda Blaundos’un günümüze ulaşabilmiş en sağlam yapısı.
Blaundos antik kenti girişindeki kemer
Kentin henüz kazıları başlamamış olan tiyatrosu, surların dışında, yamaca yaslanmış bir şekilde konumlanmış. Hemen yakınında yer alan Stadyum, MS 1. yüzyıla tarihleniyor ve yaklaşık 140 metre uzunluğunda. Sütunlu caddenin yalnızca birkaç sütunu ayakta kalabilmiş durumdayken, su kanallarını taşıyan kemerlerden ise sadece bir tanesi günümüze ulaşmış durumda.
Demeter Tapınağı
Kentte bulunan iki tapınaktan biri olan Demeter (Ceres) Tapınağı, kentin hemen merkezinde yer alıyor ve Roma imparatoru Claudius dönemine, MS 50 civarına tarihleniyor. Kentin giriş kapısının dışında bulunan diğer tapınak ise tamamen yıkılmış durumda.
Antik kentin simgesi olan Kamu Yapısı.
Antik kentin en ilginç yapısı, “Kamu Yapısı” olarak adlandırılan ve kentin bazilikası olduğu tahmin edilen, farklı şekillerde yerleştirilmiş taş bloklardan oluşan yapı.
Kentin en önemli unsuru ise nekropolü. Kenti çevreleyen vadinin yamaçlarında teraslar halinde, duvarları motiflerle süslü 1800 yıllık 400 tane kaya mezarı bulunuyor.
Blaundos’ta 2018 yılında başlatılan arkeolojik çalışmalar Prof. Dr. Birol Can önderliğinde Uşak Üniversitesi tarafından yürütülüyor.