Forumtagram Genel Forum Sitesine Hoş geldiniz!

Foruma Üye Olmadan, Konu açamaz, Yorum yapamaz ve Üyelerimizle Etkileşimde Bulunamazsınız. :)

Üye Ol!

Atatürk’ün matematik sevgisi

Katılım
1 ay 25 gün
Mesajlar
1,393
Tepkime puanı
597
Konum
Yıldızlardan
Mustafa Kemal Atatürk'ün biyografisi


Mustafa Kemal’in Matematik sevgisi

Matematik Öğretmeni, Yüzbaşı Üsküplü Mustafa Sabri Bey idi. Öğretmeninin kendisine Kemal adını verişini yine Ahmet Emin’e verdiği röportajda şöyle anlatıyordu: “Bir gün bana dedi ki: ‘Oğlum, senin de ismin Mustafa, beni de… Bu böyle olmayacak. Arada bir fark bulunmalı; bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun…’ O zamandan beri ismin filhakika Mustafa Kemal kaldı.” Öğretmeni, mükemmellik, olgunluk anlamına geldiğinden seçmişti bu ismi.

Mustafa Öğretmen oldukça sert mizaçlıydı. Onun için sınıfta birinci olmuşsun, ikinci olmuşsun fark etmezdi. Askeri Rüştiyesi’nden mezun olduğunda hem kalbinden taşan bir Matematik sevgisi, hem de yeni bir adı vardı artık Mustafa’nın.

Rüştiye’nin ardından Mustafa, Kuleli Askeri İdadisi’ne girmeyi düşünüyordu. Ancak ona ağabeylik eden Selanikli Subay Hasan Bey’in tavsiyesine kulak vererek 1896’da, Manastır Askeri İdadisi’ne gitmeye karar verdi. Rüştiye’de iyice ilerlettiği Matematik, burada oldukça kolay geldi. Bunun içim Matematik ile daha da severek ilgilendi. Ancak Fransızcası bir hayli zayıftı. Öğretmeni onunla pek ilgilenmiyor, genellikle uyarılarda bulunuyordu. Doğrusu bu uyarılar pek gücüne gidiyordu Mustafa’nın; ama üzülüp kabullenmek, vazgeçmek de ona göre değildi. Kendine çareler aramaya koyuldu. 2-3 ay kadar gizlice Frerler Mektebi’nin özel sınıfına giderek Fransızcasını ilerletti. Fransızca Öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey’in (Yücekök) de, özgürlük düşüncesi Mustafa Kemal’in düşünce yapısını çok etkileyecekti…

İdadi’deki Tarih Öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey (Bilge) de Mustafa Kemal’in tarihe olan merakını parlatıyordu. Asker olmak isteği, tarih öğrendikçe daha da artıyordu. Öyle ki 1897’de, Osmanlı-Yunan Savaşı’na gönüllü olarak katılmak istemişti. Ancak hem henüz 16 yaşında olduğu için, hem de hala İdadi’de öğrenci olduğu için cepheye gidemedi. Mustafa, 1899’da, İdadi’den ikincilikle mezun oldu.

13 Mart 1899’da, İstanbul’da, Mekteb-i Harbiye-i Şahane’ye girdi. Birinci sınıfı 27., ikinci sınıfı 11. olarak bitirmişti. 1902’de ise, üçüncü sınıfı 549 kişi arasından Mülazım (Teğmen) rütbesiyle, piyade sınıf sekizincisi (1317 – P.8) olarak tamamladı. Hemen ardından da Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne, şimdiki adıyla Harp Akademisi’ne devam etti. 11 Ocak 1905’te de, buradan Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu…
 


Bu alana bir cevap yazın...
Geri
Üst Alt