Atatürk’ün Mahmut Esat Bozkurt İle Münakaşası

Katılım
2 yıl 2 ay 9 gün
Mesajlar
17,908
Çözümler
1
Tepkime puanı
6,190
Cinsiyet
bPg20e
Foto-Cemal-Ethem-Tem-Selahattin-Giz-Y%C3%BCksek-Kalite-Atat%C3%BCrk-Foto%C4%9Fraflar%C4%B1.jpeg

Bir gece, Orman Çiftliği’nde yine hususi bir toplantı var. Bir zat, Mahmut Esat Bey’in Lotus meselesini inceleyen La Haye Konferansı’ndaki müdafaa kudretini ve muvaffakiyetini övüyordu ve “İltifatınıza muhtaçtır“ diyordu.

Mahmut Esat Bey ile dostu Haydar Rüştü Bey arasında geçen komik hadiseden sonra, kendi evindeki davetlilerden malum bir zata yapılan yakışıksızca muamele üzerine, Mahmut Esat Bey, bir müddettir Gazi’nin huzurlarında görünmüyordu. Cumhur Reisi’nin meşhur olan müsamahakârlığı burada da tecelli etmişti. Mahmut Esat Bey davet edildi; yarım saat sonra sofrada hazırdı.

O’nda Eyüp sabrı var idi

Yeniliyor, içiliyor, türlü zeminler üzerine konuşuluyordu. Bir aralık mübadele meselesi mevzu olmuştu. Terk edilmiş malların tasfiyesi hakkında teklif edilen bir kanunun, mübadillerin haklarını baltalamakta olduğundan, Atatürk’e vuku bulan bazı şikâyetlerin üzerinde durulmuştu.
Bir zat, “Rumeli muhacirlerine bütün Türk vatanını versek, yine azımsayacaklardır” diyordu. Hakikatte ise Rumeli halkı, küçük istisnalarla memleketlerinde terk ettikleri emlak ve servetin yüzde onunu bile alamıyordu! Atatürk, bu haksızlığın izalesini emir buyurdu. Mahmut Esat Bey’in gözleri parlamıştı; ayağa kalktı, “Türk milletini incitiyorsun, Rumeli’den gelenlere, onların hakkını verdirmek istiyorsun. Paşam, sakin ol… Milletini sevmezsen, o da seni saymaz” diye haykırdı.

Mahmut Esat Bey sofradan kovulacak zannettik. Bu sözlerin yeri yoktu. Mahmut Esat Bey sofradan kovulacak zannettik. Atatürk, sükunetle ve alaycı bir eda ile, “Mahmut Esat Bey Türk milletini yalnız İzmirlilerden ibaret sayar. Rumeli’den gelenlerin de mağdur Türk’ler olduğunu ya bilmez ya da kabul etmek istemez. Millet tarafından sevilip sevilmemek hususundaki nasihatlerine teşekkür ederim. Ben, bunu hak etmiş olduğumu zannediyordum. Ancak Mahmut Esat Beyefendi müsaade buyururlarsa ben de kendilerine nasihat edeyim: Kendisini yakın arkadaşlarına sevdirmeyi bilmeyenler, bu kadar büyük bir mesele ve dava hakkında konuşmak salahiyetini haiz olamazlar.” Mahmut Esat Bey, özür diledi ve Atatürk yine müsamahakâr davrandı. Evet O’nda Eyüp sabrı var idi.

Kaynak: Asaf İlbay, Çocukluk Arkadaşım Atatürk, Mustafa Kemal’le 45 Yıl, Kaynak Yayınları
 
Geri
Üst Alt