Atatürk’ün Latife Hanım’la Evlenmesi ve İlk İnkılap Hareketi

Katılım
2 yıl 1 ay 18 gün
Mesajlar
17,731
Çözümler
1
Tepkime puanı
6,160
Cinsiyet
bPg20e
Latife-Han%C4%B1m-4-e1510475333185.jpg

(Makbule Atadan ve Muzaffer Kılıç’tan)

Kardeşi Makbule Hanım’ın söylediklerine göre, annesi, Atatürk’e İzmir’den yolladığı mektuplarda Latife Hanım’ı çok beğendiğini, kendine çok iyi uyan bir eş olacağını, artık beklememesini, onunla evlenmesini istemişti. Annesinin ölümünden birkaç gün sonra, Atatürk İzmir’e gelmiş ve çok üzüntülü olarak hiçbir yere uğramadan doğruca annesinin mezarını ziyarete gitmiş, oradan başkomutanlık karargâhına gelmişti. Bir gün Latife Hanım, başkomutanlık karargâhına gelerek, Atatürk’ü, “Bir gün de kendi konaklarında misafir etmek istediklerini,” söyler. Atatürk, bu cesur, kendine güvenen genç kızın davetini kabul eder ve konaklarında misafir olur. Tanışmaları da böyle olmuştur. Latife Hanım, Uşakizade Muammer Bey’in üç kızından biridir. Uzun süre Avrupa’da tahsil görmüş, Fransızca ve İngilizceyi kusursuz konuşan ve yazan, hakikaten saygın, kültürlü bir Türk kızıdır.

Ülke kurtulmuş, düşman denize dökülmüştür. Latife Hanım da Atatürk’ün evlenmek için içine sineceği bir hanımefendidir. Onunla evlenmeye karar verir. Annesinin ölümünden 12 gün sonra 29 Ocak 1923 günü, saat 17.00’de Uşakizadeler’in evinin salonunda az bir misafirle toplanıldı. Eskiden nikâh töreninde evlenecekler bulunmaz, onların yerine çok saçma bir uygulama ile, vekillerine nikah kıyılırdı. Bu nedenle, o zamanlar birçok istenmeyen olaylar yaşanmıştır.

Gösterdikleri kız veya oğlan yerine başka kişilerle nikahı kıyılıp mutsuz olan pek çok kişi vardı. İstenilen kız yerine, ablası; damat yerine ağabeyi ile emrivaki yapılarak evlendirilmiş aileler çoktu. Alışılan ve usulden olan bir nikah şekli için bizler de, aramızda Atatürk’ün kimi vekil tayin edeceğini; Latife Hanım’m vekilinin kim olacağını merak edip tartışıyorduk. Ayrıca, nikâhlar, genellikle perşembe günleri kıyılırdı. Halbuki o gün pazartesiydi.

Atatürk ve Latife Hanım herhangi bir vekil tayin etmeden kendileri gelmişler ve şahitlerle birlikte, kadının bulunduğu bir masa etrafına oturulmuştu. Latife Hanım gayet sade bir kıyafetle ve başında ipek bir başörtüsü ile geldi. Atatürk lacivert kruvaze bir elbise giymişti. Atatürk kadıya, “Efendi Hazretleri, biz Latife Hanım’la evlenmeye karar verdik. Lütfen lazım gelen işlemi yapar mısınız?” demişti. Kadı Efendi, Latife Hanım’a dönerek, “On dirhem gümüş mihr-i müeccel ve aranızda kararlaştırılan mihr-i müeccel ile burada hazır bulunan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’yle evlenmeyi kabul ediyor musunuz?” diye sormuş. Latife Hanım, “Kabul ettim,” cevabını verince, Kadı Efendi aynı suali Atatürk’e de sormuş ve “Evet kabul ettim,” cevabını alınca nikah kıyılmıştı.

Atatürk evlendiği zaman 42 yaşındaydı. Atatürk’ün şahitliğini Mareşal Fevzi Çakmak’la, Kâzım Karabekir; Latife Hanım’ın şahitliğini ise İzmir Valisi Abdülhalik Renda (daha sonra TBMM reisi olmuştur) ve Başyaver Salih Bozok yapmışlardır. Nikah o zamana göre çok değişik bir şekilde kıyıldıktan sonra, salonda bulunanlar Atatürk’ü ve Latife Hanım’ı tebrik etmişlerdir.

Sayın Abdülhalik Renda, Dekanımız Sayın Prof. Dr. Yavuz Renda’nın amcasıdır. Yavuz Bey’in ifadesine göre o zaman hem İzmir Valisi, hem de İzmir Belediye Reisi vekili olan amcası, Atatürk’ü tebrik ettiği zaman, Atatürk ona, “Bundan sonra inşallah bütün nikâhlar böyle kıyılacak ve bu saçma şeylerin hepsi kalkacaktır. Nikâhları da sizler veya seçeceğiniz yetkililer kıyacaktır,” diyerek yapılacak inkılapların ilkini kendi nikâhında yapmış olan Atatürk, diğer yapılacak değişikliklerin işaretini de vermiştir.



Atatürk’ten Hiç Yayınlanmamış Anılar

Yazarı: Prof. Dr. Yurdakul Yurdakul
 
Geri
Üst Alt