
Doğduğu tarih ve ev
Mustafa, 1881 yılında, Selanik’te, Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi’nin oğlu olarak dünyaya geldi. Böyle başlıyordu çocukluğumuzun okullarında öğrendiğimiz kitaplarda Atatürk’ün hayatı. Doğduğu evin görseline kadar her şeyi hatırlıyorsunuz değil mi? Halbuki dönemin şartlarına göre madalyonun bir başka yüzü daha vardı. Bir tarih bilmek, evi hatırlamak yetmiyordu…Mustafa’nın doğum tarihi, aslında yıl olarak da kesin bilinmiyordu. Kendisi de bilmiyordu. Doğum tarihi ile ilgili karışıklık Osmanlı Dönemi’nde kullanılan iki takvimden doğmuştu. Bu dönemde kullanılan Hicri ve Rumi Takvimin ortak noktaları ile birlikte, Mustafa’nın doğum yılı 1296 olarak kaydedilmiş; ancak yanına Hicri ya da Rumi mi, belirtilmemişti. Hal böyle olunca 26 Aralık 1925’ten itibaren Türkiye’de kullanılmaya başlayacak olan Gregoryen Takvimi’nde bu yılın, ay ve yıla bağlı olarak 1880 mi, yoksa 1881 mi; hangisine denk geldiğinin kesin olarak bilinmesine engel olmuştu.
Ay konusu da keza belirsizdi. Milli ve milletlerarası pek çok kurul ve organizasyonda Türkiye’yi temsil eden Faik Reşit Ünat (1899-1964), Atatürk hakkında araştırmaları sırasında Zübeyde Hanım’ın Selanik’teki komşularını ziyaret etmiş ve konu ile ilgili bilgi almaya çalışmıştı. Ancak komşulardan kimi küçük Mustafa’nın doğumunun bir ilkbahar mevsimine denk geldiğini söylerken, kimine göre Ocak ya da bilemedin Şubat olmalıydı. Yani mevsimler bile tutmuyordu.
Tarihçi Enver Behnan Şapolyo (1900-1972), Zübeyde Hanım’ın oğlunun 23 Kânunievvel 1296’da doğduğunu söylediğini aktararak, Atatürk’ün doğum tarihinin 23 Aralık 1880 olduğunu belirtiyordu. Yazar, Tarihçi Şevket Süreyya Aydemir ise, tarihin 4 Ocak 1881 olduğunu açıklamıştı. Şişli Atatürk Müzesi’nde bugün sergilenen Atatürk’ün son nüfus cüzdanında ise, doğum tarihi 1881 olarak yazıyor.
Harp Okulu yıllarından sınıf arkadaşı, asker, siyasetçi Ali Fuat Cebesoy ise, Atatürk’ün şu söylemini kaynak göstererek 1881 doğumlu olduğunu ifade ediyordu: “Rauf Bey’le ben senin ağabeyin sayılırız. Çünkü ikimiz de senden birer yaş büyüğüz.” Bu ifadeyi kullanan Cebesoy, 1882 yılında doğmuştu…
Gelelim Atatürk’ün doğum gününün 19 Mayıs kabul edilişinin hikâyesine… Bu kabul, Tarihçi Reşit Saffet Atabinen’in bir jesti sonucu olmuştu. Atabinen, ulusun doğuşu üzerine bir jestte bulunmuştu ve bu jest, 19 Mayıs’ın önemini çok iyi bir şekilde yansıtıyordu. Bu durum Atatürk’ün de takdirini kazanmıştı. Bu jesti izleyen günlerde bir öğretmen, planladıkları “Gazi Günü” için Atatürk’e doğum tarihini soruyordu. Ancak Atatürk tarihi net bir şekilde bilmediğinden en uygun günün 19 Mayıs olacağını düşünmüştü. Dönemin milletvekili Tevfik Rüştü Aras, bu konu üzerine Atatürk ile birlikte günler süren bir araştırmaya da başlamıştı. Araştırmanın sonunda takvimlerden kaynaklı hatalar sebebiyle doğum tarihini ancak 10 Mayıs – 20 Mayıs tarihleri arasında daraltabilmişlerdi. Bunun üzerine Atatürk, “Neden 19 Mayıs olmasın?”diyerek doğum tarihini bulmuştu. Üstelik bugünü hak etmişti. Bundan böyle 19 Mayıs, Atatürk’ün resmi doğum günüydü. Önce halka, diplomatik kanallar aracılığıyla da diğer ülkelere bildirildi…

Şimdi bu varsayımların ve Atatürk’ün kararının ışığında ilk cümlemi, eklemelerle geliştirmek istiyorum. Mustafa, 19 Mayıs 1881’de, Osmanlı Devleti’nde, Selanik’te, Islahhane Caddesi, Ahmet Subaşı Mahallesi’nde 3 katlı, 3 odalı pembe boyalı bir evde Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi’nin oğlu olarak dünyaya geldi. Tabii o zamanların üstüne çok savaşlar geçti, çok sular aktı. Mustafa’nın doğduğu ev şimdi Yunanistan’da, Selanik’te, Apostolu Pavlu Caddesi No: 75, Aya Dimitriya Mahallesi’nde!
Yine belirtmek gerek ki, bahsedilen adresteki bu ev, Atatürk’ün üvey kız kardeşi Ruhiye Hanım’ın torunu Ferhat Babür’ün aktardığına göre doğduğu ev değildi. Burası Zübeyde Hanım’ın ikinci kocası Ragıp Bey’in eviydi. Tabii bu da bir iddia…