Aslında çok şey var

ben bunun adını biliyorum
kuralsızlık nedir biliyorum
sahiplenmek ne demek biliyorum
kusursuz görünmeye çalışma
kusurlarını biliyorum

nedenini sormadığım binlerce anlamsız sorularım vardı
kendimi kaybettiğimde ağlama duvarı benzerinde omuzlarım vardı
soktuğumun hayatında beni hayata bağlayanlarım vardı
evet hala varlar ama hepside çok uzaktalar sus devrelerim yandı

kendimi sandım bir gümüş sükut ettim eyer vur gem'leme
gevelemek marifet para kazandırıyor meclisi ala olan şehrimde
baktım belkide taptım tapılmaz olanı aldı aklım
şeker gibi eriyen bir patlama benim sinirlerim aklımı askılığa astım

tuttu midem dünya dönüyor güya
leyla olmuş dengem başım dönüyor ilacımı içicem
şehrim mi uçuyor ben mi bilemedim devrem
baktığım duvarlar parlıyor mahşer mi burası dedem?

sakalı ak' olana inanmak eşşeklik olabilir nağ'malup kalma
ak düşen saçlarım var ve şeytanla iş birliğim var unutma
her kalıplaşmış iyilik altından'da bir'gün maraz doğar
inan kaybedeceksin inanmaktan 'olsun inanmanın doğasın'da bu'da var

şehrimin kapıları yok ezelden varmış kırıp geçmişiz
atalarımız'mı akıllı? biz mi şişirdik tarihcilerinde bir tarafı var mı?
anlatılanlar mı gerçek? anlattıklarını kitap yapıp okutturanlar mı?
neye inanacağımızı kim belirliyor? bu kıt kanat yaşamaya çalışan insan aklı mı?