11.Sınıf Edebiyat 1.Ünite Giriş

Katılım
3 yıl 7 ay 3 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
EDEBİYAT VE TOPLUM İLİŞKİSİ

Edebiyatçı, toplumdan ve toplum hayatını etkileyen olaylardan bağımsız yaşayamaz. Bu nedenle eserlerinde bir şekilde toplum hayatından izler bulmak mümkündür. Birer insan olan yazarların yaşadıkları toplumdan etkilenmeden eser vermeleri de mümkün değildir. Edebi eserler içlerinden çıktıkları topluma dair izlenimler ve kültürel ögeler barındırır.

Türk edebiyatının tarihsel süreci içerisinde görülen değişme ve gelişmelere bakıldığında, edebiyatın toplumsal hayatı belirlemede önemli bir role sahip olduğu görülmektedir. Örneğin, sözlü edebiyat geleneği içinde ortak duygu ve düşünceler daha belirginken, yazılı edebiyat ürünlerinde bireysel tercihlerin artmaya başladığı görülür.

Tanzimat edebiyatı dönemi yazarları, romancıları ve tiyatrocuları daima toplumun yaralarına neşter vuran eserleri kaleme almışlardır.

Servet’i Fünun edebiyatçıları dönemin yoğun devlet baskısından da bunalarak toplumsal konular yerine bireysel konuları tercih etmişken Milli Mücadele Dönemi’nde eser veren yazar ve şairler toplumsal konulara değinmeden edememişlerdir.

Edebiyat ve toplum ilişkisi yalnızca edebiyatın toplumsal olaylardan etkilenmesinden ibaret değildir. Edebiyat toplum sorunlarını dile getirir ve bunu yaparken de toplumsal değişime etkide bulunur.

EDEBİYATIN SANAT AKIMLARI ile İLİŞKİSİ
Edebiyatın sanat akımları ile ilişkisinden bahsetmeden önce sanat akımı, edebiyat akımı, edebi akım nedir sorusunun cevabına bakmak faydalı olacaktır:

Edebiyat Akımı / Edebî Akım: Bir sanatkâr grubunun belli bir dönemde, ortak dünya görüşü, estetik, sanat ve edebiyat anlayışı çerçevesinde oluşturdukları edebiyat hareketi; bu anlayış ve hareket çevresinde kaleme alınan edebî eserlerin oluşturduğu bütündür.

Aslında her edebiyat akımı, genel bir estetik ve sanat görüşü veya hareketinin bir parçası; daha doğrusu edebiyat sanatını ilgilendiren yönüdür. Bu sebeple bizim edebiyat akımı olarak bildiğimiz realizm, romantizm, parnasizm vb. akımları, sadece edebiyatla sınırlamak yanlıştır. Söz konusu akımlar, çoğu zaman güzel sanatların bütün kollarını(mimarî, heykel,resim, musiki vb.) kapsarlar.

Her edebî akım, kendinden öncekine göre yeni bir kültürel, felsefî ve estetik perspektife sahiptir ve sahip olmaya çalışır.

Edebî akımların sahip oldukları dünya görüşü, sanat ve güzellik anlayışı, çoğu zaman başlangıçta yazılı bildiri hâlinde değildir. Kimi zaman belli bir olgunlaşmadan sonra yazılı hâle getirilir, kimi zaman da buna hiç ihtiyaç duyulmaz.

Her edebi akım, her yazar ve toplum tarafından aynı şekilde uygulanmaz. Edebiyatın toplum ile ilişkisinden söz etmiştik hatırlarsanız, edebiyat toplumdan bağımsız olamayacağına göre bir Türk realizmi ile bir İngiliz realizmi arasında da mutlak farklar olacaktır.

Ayrıca sanatkâr da sanat hayatı boyunca farklı akımlara ilgi duyabilir ve bağlanabilir. Bir dönem romantik olan bir sanatkâr, bir başka dönem pekâlâ sembolist veya parnasyen olabilir.

Edebi Akımların Oluşumuna Etki Eden Faktörler
Edebî eserler, belli bir sanat anlayışı doğrultusunda yazılır. Sanatçıların içinde bulundukları gelenekten ve kendilerine özgü zihniyetten gücünü alan edebî eserlerin toplamı da edebiyat akımlarını oluşturur. Toplumsal değişmeler ve gelişmeler, bilimsel ve teknolojik yenilikler, bireysel farklılıklar edebî akımların oluşumunda etkili olur.

Örneğin 19. yüzyılda Fransız İhtilali’nin etkisi Batı’da romantizm akımının oluşumuna zemin hazırlamış, Goethe (Göte), Schiller (Şiller), Victor Hugo (Viktor Hugo) gibi sanatçıların eserlerinde ortak bir yönelim ve anlayış belirginleşmiştir. Shakespeare (Şekspir) öncülük etmiş, Victor Hugo geliştirmiş, birçok sanatçı da eser vererek genel anlamda akımı oluşturmuştur.

Bizim edebiyatımızda da Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi gibi sanatçılar dönemin koşulları ve kendi düşünceleri gereği romantizm akımının birçok özelliğini yansıtan eserler yazmışlardır.

EDEBİ AKIMLAR, AKIMLARIN ÖZELLİKLERİ ve SANATÇILARI
Klasisizm, romantizm, realizm, parnasizm, natüralizm, sembolizm ve sürrealizm gibi birçok edebî akım hem dünya edebiyatında hem de bizim edebiyatımızda etkili olmuştur. Bu akımların bazı özellikleri ve temsilcilerini şimdi öğreneceğiz.

Klasizm
17. yüzyıl ortalarında Fransa’da ortaya çıkmıştır.
Akla ve sağduyuya değer verilir.
Konular eski Yunan ve Latin edebiyatından alınmıştır.
Kahramanlar seçkin kişilerdir.
Konu değil konunun işlenişi önemsenmiştir.
Dilde ve üslupta kusursuzluk aranmıştır.
Klasizm Temsilcileri
Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Moliere (Molyer)
Corneille (Korneyl)
Racine (Rasin)
La Fontaine (La Fonten)
Fenelon (Fenelon)

Türk Edebiyatında Temsilcileri
Şinasi Ahmet
Vefik Paşa
Romantizm (Çoşkunculuk)
19. yüzyılda klasisizme tepki olarak doğmuş bir akımdır.
J. J. Rousseau ( Jan Jak Russo) akımın öncüsüdür.
Konular Hristiyanlıktan, tarihten ve günlük yaşamdan alınmıştır.
Duygulara ve hayallere önem verilir.
“Sanat toplum içindir.” görüşü benimsenmiştir.
Tabiat önemsenmiş, gözlem ve tasvire önem verilmiştir.
Romantizm Temsilcileri
Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Voltaire (Volter) Shakespeare
Lord Byron (Lord Bayrın)
Goethe Schiller Lamartine (Lamartin)
Victor Hugo
Aleksandre Dumas
Pere (Aleksandır Duma Per)
Aleksandre Puşkin
(Aleksandır Puşkin)

Türk Edebiyatında Temsilcileri
Namık Kemal
Ahmet Mithat Efendi
Abdülhak Hamit Tarhan
Realizm (Gerçekçilik)
19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur.
Konular gerçek yaşamdan alınmıştır.
Kişilerin ruhsal davranışlarını etkileyen mekânın anlatılması önemsenmiştir.
Duygu ve hayalden uzak durulmuştur.
Hikâye ve roman türlerinde etkili olmuştur.
Realizm Temsilcileri
Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Flaubert (Flober)
Stendhal (Sitandal)
Balzac (Balzak)
Charles Dickens (Carlz Dikıns)
Hemingway (Hemingvey)
Turgenyev (Turgengev)
Çehov (Çehov)
Gorki (Gorki)
Gogol (Gogol)
Tolstoy (Tolstoy)
Dostoyevski (Dostoyeski)
Türk Edebiyatında Temsilcileri
Recaizade Mahmut Ekrem
Samipaşazade Sezai
Mehmet Âkif Ersoy
Halit Ziya Uşaklıgil
Mehmet Rauf
Ömer Seyfettin
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Refik Halit Karay
R. Nuri Güntekin
Halide Edip Adıvar

Natüralizm (Doğalcılık)
19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır.
Determinizmden etkilenilmiştir.
İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlanılmıştır.
Gözlem ve betimlemelere büyük önem verilmiştir.
Realizmin bilimsellikle yoğrulmuş biçimi olarak da değerlendirilen bir akımdır.
Natüralizm Temsilcileri
Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Emile Zola (Emil Zola)
Alphonse Daudet (Alfons Dode)
Goncourt Kardeşler (Gonkur Kardeşler)
Türk Edebiyatında Temsilcileri
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Nabizade Nâzım

Parnasizm
19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan bir akımdır. Romantik şiir anlayışına bir tepki olarak doğmuştur.
Şiirde görülen bir akımdır.
Sanat, sanat içindir ilkesi savunulmuştur.
Nesneler dış görünüşüne göre anlatılmıştır.
Kelime seçimine, sıralanışına ve ahenge önem verilmiştir.
Şiirin biçim özellikleri önemsenmiştir.
Parnasizm Temsilcileri

Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Theophille Gautier (Teofil Guati)
Theodore Banvill (Teodor Bonvil)
Francois Coppee (Françez Kope)
Jose Maria de Heredia ( Joze Mari dö Henrida)
Leconte de Lisse (Lekon dö Lis)
Türk Edebiyatında Temsilcileri
Tevfik Fikret
Cenap Şahabettin
Yahya Kemal Beyatlı

Sembolizm (Simgecilik)
19. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan bir akımdır.
Şiirde belirginleşen bir akımdır.
Nesneler, oldukları gibi yansıtılmamıştır.
Anlam kapalılığını savunmuşlardır.
“Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.” görüşünü benimsemişlerdir.
Şiirde musikiyi savunmuşlardır.
Sembolizm Temsilcileri
Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Baudelaire (Bodler)
Mallarme (Malerm)
Rimbaut (Rimbaut)
Paul Verlaine (Pol Vörlen)
Paul Valery (Pol Valeri)
Edgar Allan Poe (Edgar Elın Pu)
Türk Edebiyatında Temsilcileri
Ahmet Hâşim
Ahmet Hamdi Tanpınar
Cahit Sıtkı Tarancı
Ahmet Muhip Dıranas
Cenap Şahabettin

Sürrealizm (Gerçeküstüçülük)
20. yüzyılda oluşan bir akımdır.
Şiirde de görülen bir akımdır.
Freud’un psikanaliz kuramının edebiyata uyarlanmış biçimidir.
Bilinçaltı yansıtılmaya çalışılmıştır.
Akıl ve mantık önemsenmemiş, içgüdü, bilinçaltı ön plana çıkarılmıştır.
Sürrealizm Temsilcileri
Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Andre Breton (Andre Breton)
Louis Aragon (Luiz Aragon)
Paul Eluard (Pol Eluar)
Türk Edebiyatında Temsilcileri
Cemal Süreya
İlhan Berk
Oktay Rifat

Bu akımların dışında empresyonizm (izlenimcilik), ekspresyonizm (dışavurumculuk), fütürizm (gelecekçilik), dadaizm, kübizm, egzistansiyalizm (varoluşçuluk) gibi akımlar da vardır fakat bu akımlar bizim edebiyatımızda fazla etkili olmamıştır.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt